Sinan Suner.. Zekeriya Önge.. Erdal Eren.. Ercan Koca.. “Son Bakış”larının 40’ıncı Yıldönümü

0

Sinan Suner.. Zekeriya Önge.. Erdal Eren.. Ercan Koca..

“Son Bakış”larının 40’ıncı Yıldönümü

— “Erdal’ın Zekeriya’yı öldürdüğüne dair vicdani kanaatim yoktu. Erdal Eren, önden ateş etmiş; Zekeriya Önge, sırtından vurulmuştu. Kurşunun da o tabancadan çıktığına dair kanıt yoktu. İdam kararını bozduk, sıkıyönetim mahkemesine geri gönderdik, tekrar idama mahkum ettiler, tekrar bozduk, tekrar idama mahkûm ettiler, onamadık, dosya Daireler Kurulu’na gitti, onadılar. Zekeriya’dan çıkan mermi çekirdeği ile Erdal’ın tabancasının mermileri mukayese edilmedi. Erdal’ın yaşı 18 değildi. Çocuk, her duruşmada, ‘Ölümüne sebep olmuşsam, bundan büyük üzüntü duyuyorum’ dedi, hafifletici sebep dikkate alınmadı. Haksız yere idam edildi. Yaş haddime sekiz sene vardı, erken emeklilik istedim. Emirle hâkimlik olmaz. Atatürk’ün okullarında yetişmiş bir hukukçu olarak, kabul edemezdim.”

Ahmet Turan

(Yargıtay 3’üncü Dairesi eski Üyesi, Emekli Hâkim Albay)

* * *

DÖNEM, 43’üncü Türkiye Hükümeti (6’ncı Demirel Hükümeti ya da “Kerhen Milliyetçi Cephe Hükümeti” dönemi (12 Kasım 1979 – 12 Eylül 1980).

Başbakan, Süleyman Demirel ve İçişleri Bakanı, karikatürist Piyale Madra’nın (62) babası olan İç Hastalıkları Mütehassısı Dr. Mustafa Gülcügil (!).

MEHMET SİNAN SUNER

30 Ocak 1980 – Sovyetler Birliği’nin Afganistan’a müdahalesini protesto etmek için Yukarı Ayrancı’da (Çankaya, Ankara) afişleme yapan (duvara yazı yazan) Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği (YDGD) üyesi ve ODTÜ Elektronik Mühendisliği 2’nci sınıf öğrencisi Mehmet Sinan Suner (22), Melih Gökçek’in amcası MHP’li Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Av. Cengiz Gökçek’in (!) ülkücü koruma polisi Süleyman Ezendemir tarafından arkadan vurularak öldürüdü. Kurşun; Suner’in kalçasından girmiş, kaşığından çıkmıştı.

Süleyman Ezendemir; vurduğu Sinan Suner’i yaklaşık üç saat aracı ile Ankara sokaklarında dolaştırmış, kan kaybından öldüğüne aklı yatınca da hastane kapısına bırakıp gitmişti.

Hakkında açılan sözde idari soruşturma sonucu ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi (1981) ve Yargıtay, yedi yıl sonra açılan (1987) kamu davası sürecini onama ilamı ile sona erdirdi (1988). Ezendemir, yanı sıra terfi ettirilip Türkilye’nin Beyrut Büyükelçiliği’ne (Lübnan) koruma olarak atandı..

ERDAL EREN

2 Şubat 1980 – Sinan Suner’nin öldürülmesini protesto etmek için Hoşdere Caddesi’nde (Çankaya, Ankara) düzenlenen gösteride 24 kişi gözaltına alındı. İçlerinden YDGD üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi Erdal Eren (17); gösteri sırasında çıkan çatışmada piyade er Zekeriya Önge’yi (20) öldürdüğü iddiası ile tutuklandı, yargılandı ve suçu sabit bulundu. Oysa Zekeriya Önge, yakın mesafeden ve arkadan vurulmuştu. Büyük olasılık, arbedenin paniği ile tetiğe dokunan bir asker arkadaşı tarafından yanlışlıkla vurulmuş; sol sırtına saplanan mermi, kalbini delmişti.

19 Mart 1980 – Ailesi; nüfusa iki yaş büyük yazdırdıkları oğullarının (doğum kaydı 25 Eylül 1961 idi), fizyolojik olarak 18’inden küçük olduğunu ve gerçek yaşının belirlenmesi için kemik grafiklerinin çekilerek tıbbi tespit yapılmasını istedi. Ne var ki, Askeri Yargıtay Daireler Kurulu, bu isteği kabul etmedi ve tutuklanmasından 46 gün sonra Erdal Eren’in idam cezasını onayladı (Erdal Eren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emekli Hâkim Albay Ahmet Turan’a göre de 17 yaşında idi).

* * *

DÖNEM, Milli Güvenlik Konseyi (MGK) dönemi (12 Eylül 1980 – 7 Aralık 1983). Devlet Başkanı, Genelkurmay Başkanı Kenan Evren. (*)

13 Aralık 1980 –  “Kasap” lakaplı Albay Raci Tetik (1931-2019) yönetimindeki Mamak Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı dönemde ağır işkence gören Erdal Eren, Kenan Evren’in, “Asmayalım da besleyelim mi?” çağrısı (!) üzerine Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi’nde (Ulucanlar Cezaevi. Altındağ, Ankara) idam edildi.

Ailesi, saat 02.55’de gerçekleşen infazı radyodan öğrendi. İdam edilmesinden 16 saat önce kendisini ziyaret eden gazeteciler Savaş Ay ve Emin Çölaşan’a, “Beni bitki haline getirmek istiyorlar. Ailemle görüştürmüyorlar. Savunmamı almadılar, yaşımı büyüttüler, ibret-i âlem için asacaklar. Ama korkmuyorum” demişti. İdam öncesi avukatı Nihat Toktay’a (o da savunmasından dolayı yaklaşık altı ay hapis cezasına çarptırılmıştı) sarıldı, öpüşürken göz kırptı, sonra da yürüdü gitti. “Kahrolsun faşist diktatörlük!.. Yaşasın TDKP!..” diye haykırınca, sehpayı ayaklarının altından çektiler.

Ölmeden önce; “Sevgili annem, babam ve kardeşlerim!..” diye başlayıp, “Mücadeleyi sonuna kadar, en iyi bir şekilde yürütmek ve yükseltmekten başka bir amacım yoktur. Hepinize özgür ve mutlu bir yaşam dilerim.” diye biten bir mektup ile babasına 800 lira ve saatini bırakmıştı.

Adının gizli kalmasını isteyen bir cezaevi arkadaşı ise, Erdal Eren’in idam kararının okunduğu duruşmada giydiği ve cep astarlarında hâlâ tütün artıkları bulunan “Gümeli” marka eskimiş kahverengi ceketini hiç eksiksiz 30 yıl özenle sakladıktan sonra ağabey Erkan Eren’e vermişti (2010).

ERCAN KOCA

15 Aralık 1980 – Erdal Eren’in idamını duyar duymaz, aynı gün saat 17.00’de Demetevler’de (Yenimahalle, Ankara), “Erdal Eren’in katili faşist cuntadan hesap sorulacak. YDGF” yazılı bir pankart asarken gözaltına alınan üniversite öğrencisi Ercan Koca da (17); önce Yenimahalle Polis Karakolu’nda, sonra Etimesgut Zırhlı Birlikler Komutanlığ’nda iki gün boyunca gördüğü yoğun işkence sonucu zoraki götürüldüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) yaşamını yitirdi. “Pankartı bizzat kendisine indirtmek için zor kullandık” diyen Üsteğman Yaşar Kunduh da, öteki işkenceciler de yargılanmadı, ceza almadı. Ankara 4’üncü Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’ne göre; Ercan Koca, kaçarken yerlerin buzlu olması nedeniyle düşmüş, beyin zarı kanamasından ölmüştü. Ercan Koca’nın cenazesi, ailesine iki gün sonra verildi.

* * *

Bir militan koruma polisinin tabancasından çıkan tek kurşun.. Ölen dört genç fidan..

Sinan Suner.. Kimsesizler Mezarlığı’na gömülmek istenen Erdal Eren.. Ercan Koca.. 40 yıldır Karşıyaka Mezarlığı’nda (Yenimahalle, Ankara) birlikteler. Eren’in mezar taşında yazılı doğum tarihi, doğum kaydı olan 25 Eylül 1961.

Sivil yaşamında yeni evli bir dokuma ustası olan piyade er Zekeriya Önge ise yine 40 yıldır Gölova Mezarlığı’nda (Sivas) yatıyor.

Dördü de sürgit gönüllerde yaşayacak.

RESMİ BELGELER NE DİYOR?

Erdal Eren’in resmi kayıtlardaki ölüm nedeni “havasızlıktan ölüm” (!). Yaş bölümü ise “boş” bırakılmış.

Giresun Valiliği resmi internet sitesinin “Şehitlerimiz – TSK Çamoluk Şehitleri” bölümünde; piyade er Zekeriya Önge’nin ölüm nedeni ise önce “silah kazası”, sonra “teröristlerle çatışma”, daha sonra “iç güvenlik çatışması” ve en sonunda da “sehven silah kazası” olarak yazıldı (Günümüzde, beşinci kez değiştirilmiş, ”iç güvenlik çatışması” olarak yazılmıştır).

Ailesine şehit maaşı bağlanmadığı bilinen Zekeriya Önge’nin ağabeyi Metin Önge’ye göre, “Ortada suçlu biri yok. Dönem içerisinde yaşanmış talihsiz bir olay.”

AKRABA (!) İDİLER

“Kalpte kurşun, ilmek boyunda

İki çocuk ölüm karşısında

Hep çocuk kalacaklar,

Büyümeden birer tabutta

Ama yaşıyorlar, gülüyorlar,

Annelerinin rüyalarında.”

Kan revan içinde,

Yan yana aynı köprüde

Annelerinin rüyalarında,

Öldükleri yaşlarıyla”

Teoman, “İki Çocuk”

Rastlantıdır, -kendileri bilmese de- Şebinkarahisar (Giresun) doğumlu Erdal Eren ile Gölova (Sivas) doğumlu Zekeriya Önge akraba idiler. Bir başka akrabaları Alucralı (Giresun) bir ailenin çocuğu olarak Beyoğlu Tünel’de (İstanbul) doğan şarkıcı, söz yazarı ve besteci Teoman (53), “Renkli Rüyalar Oteli” (2006) adlı müzik albümünde yer alan “İki Çocuk”u onlar için yazıp bestelemişti.

Selçuk GÜR/Gazeteci

selcukgur@msn.com

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 13 Aralık 2020

 

(*) Kenan Evren, tedavi gördüğü Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) beyin ölümünün gerçekleşmesi sonucu 97 yaşında öldü (2015). Ölümünden 325 gün önce Ankara 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, müebbet hapsine ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar vermişti (2014). Ölümünden dört yıl sonra adı; köy, cadde, mahalle, sokak, okul ve kışlalardan silindi.

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here