Kediname 18 ;Kediden korkmak

0

Kediname 18 ;Kediden korkmak

Çocukluk arkadaşımla bir akşam yemeğine katıldık. Meslektaşlarımızla güldük, söyledik. İkişer duble de parlattık. Çıkışta arkadaşımın evinin çok uzakta olduğunu düşünerek, istersen gel bende kal, dedim. Kabul etti ama birden duraksadı ve “Nasıl kalayım, senin evinde iki kedi var” dedi.
Yüz ifadesine bakılırsa evimde iki kobra yılanı veya iki aslan vardı.
“Merak etme sen konuk odasında yatarsın, kapını da kapatırsın” dedim. İkna oldu.

Eve geldik. İçeri girdiğimizde bizim tüylüler salonda uyukluyordu. Kız kedi uyumaya devam etti. Viski, ‘ooo misafir var’ ifadesiyle ayaklanıp gerindi. Genelde kedi seven arkadaşlarımın yaptığı gibi okşanıp sevileceğini sanıyordu.

Viski ve Sema’nın bakışmaları gündüz kuşağı dizilerindeki gibi oldukça uzun sürdü. İkisi de poker yüzleriyle put kesilmişlerdi. Böyle bir enstantane Afrika’da safaride feci bir saldırı öncesinde yaşanabilirdi.
Ben uzlaştırıcı bir hamleyle arkadaşımı içeri aldım.

Tehlikeli Saatler.

El çabukluğuyla arkadaşımın yatacağı odayı ve yatağı hazırladım. Temiz pijama takımı, havlu verdim. Kapısını da çektim.
Yalnızca o odanın kapısı biraz gürültülü ve zor kapanıyordu. Sonra da odama geçip bir güzel uyudum.

Sabah uyanınca tuvalete gitmek istedim. Koridora çıkmamla birlikte büyük bir gürültüyle Sema’nın yattığı odanın kapısı açıldı ve arkadaşım adeta uçarak tuvalete daldı.
Ne olduğunu anlayamadan bekledim. Az sonra arkadaşım uykusuzluktan kanlanmış gözlerle vampirella gibi ve tuvalete yetiştiremediğinden işenmiş pijamasıyla dışarı çıktı.

Meğer gece tam uykuya geçeceği sırada arka taraftaki belalı sokak kedisi pencereye gelmiş. Miyavlamalar, camı çalmalar yetmemiş, tos ata ata ispanyoleti iyi kapanmamış pencereyi açıp odaya atlamış.

Tabii Sema için duygu olarak odaya bir kaplan girmiş. Panikle arızalı kapıyı açamıyor, gecenin o sessizliğine apartmanda gürültü yapmak istemiyor. Beni uyandıramıyor, cep telefonu salonda kalmış. Bu teyze bana mama verir mi umuduyla yanaşmak isteyen deli tekiri havluyla kovalıyor. Ta ki ben uyanana kadar…

Gülmek istiyorum, fakat arkadaşımın kalbi kırılsın istemiyorum. Uykusuzluktan göz altları çökmüş, tuvalete gidememiş, aslan kafesinde gibi dehşet bir gece geçirmiş Sema’ya da üzülüyorum. Ama olan olmuş.

Nedir Bu Korku?

Malum, fobilerin mantığı olmaz. Şöyle uzan, çocukluğunu anlat, geri dön, daha geri dön diye terapistlik oynayacak halim yok. Artık küçükken annesi mi kedilerden korkuttu, bu zavallı tam bir kediyi okşarken anasından bir nedenle suratına tokat mı yedi? Uzmanların iddia ettiği gibi ergenlikte annesiyle sorunlu bir ilişkisi mi vardı bilemem. O artık psikoloji uzmanlarının bileceği konu.

Ailurofobi, kedi fobisinin psikolojideki adı. Bu sorundan kurtulmanın hiç de zor olmayan yöntemleri varmış. Bir uzmanla iletişime geçmek, çaresini aramak ve yaşamı kolaylaştırıyormuş.

O olaydan bir süre sonra arkadaşım aradı. “Kahveye gelsene, laflarız. Hem ben uyarıları dinledim. Herkes korkunun üstüne git dedi. Ben de eve kedi aldım” dedi.

Nasıl şaşırdım ve mutlu oldum. Hemen evden fırlayıp ona gittim. Sarılıştık. Kahvelerimizi kapalı balkonda içmeye karar verdik.

Fakat O Da Ne?

Kapalı balkonda fiskos köşesine otururken berbat bir koku burnuma çarptı. Bir de ne göreyim? Bir kedi taşıma kutusunun içinde bir pisican defi hacet ediyor. Aman allahım…

“Semaaaaa… bu nedir?” diye seslendim.
Bizimki gayet sakin “Eve kedi aldım işte. Burada yaşıyor” dedi. Zavallı kedi hiç dışarı salınmadan bir haftadır o küçücük kutunun içine tuvaletini yapıyor, mama yiyormuş.

“Seni haydut!” diye bağırdım, “böyle kedi mi bakılır?..” Hayvancığı kutudan çıkardım. Zavallı delirmiş gibi boynuma atladı.
Benim müdahalemle hücre hapsi sona ermişti. O saat aşağıda yaşadığı bahçeye ve özgür hayatına kavuştu.

Bizimki aklı sıra fobisinden kurtulmaya çalışırken bir pisiciği azılı bir mahkum gibi F tipi kedi cezaevinde hapsetmişti. Anlaşıldı ki bu empati yoksunluğu ile nalbantlık sürecinde asla level atlayamayacaktı. İstediği kadar eğitimli, donanımlı olsun, vicdan ve merhamet gerektiren bazı konularda büyümek, gelişmek herkesin harcı olmuyordu. Çok şükür bir daha böyle bir saçmalığa kalkışmadı.

Önceki Bölüm

📽️Kediname 17; Coğrafya kaderdir

Füsun ALTINOK

Füsun ALTINOK/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 27 Nisan 2024

Yazarın Tüm Yazıları