YEREL SEÇİM DEMOKRASİSİ

0

YEREL SEÇİM DEMOKRASİSİ

Yerel seçimler bir kez daha yaklaşıyor.

Bir kez daha, kent merkezlerinin, ilçe ve beldelerin insanları, göreve getirdikleri ve yerlerine kayyum atananlar dışında beş yıldır görev yapan insanları değerlendirecekler, yeni ortaya çıkan adayların içinden de tercih yapacaklar.

Gerçekten hak edenler seçilebilecek mi, yoksa kimileri başka türlü değerlendirmelerle hiç de hak etmedikleri yerlere mi gelecek, belli değil.

Yerel yönetim hizmetleri yapılırken, hangi parti adaylarının hangi ölçütlerle hareket edecekleri ise, az çok belli .

Adayların, hemen tüm partilerde genel merkezlerce, kimilerinde sadece genel başkan inisiyatifiyle belirlendiği herkes tarafından biliniyor.

Ve bir kez daha, ülkedeki “demokrasiyi” parti tabanlarına yayan ve adayların bir nevi ön elemeden geçmesini sağlayan , önseçimsiz bir seçim yaşayacağız.

Demokrasiyi,  partilerin tepe yönetimlerinin yetkisine sıkıştıran, seçmene adeta aday dayatan bir sistem yeni yerel yöneticilerimizin belirlenmesini sağlayacak.

Yani, seçilmiş yöneticiler partilerinin talepleri doğrultusunda “iş görmekten” kendi insiyatifleriyle hareket edememeye zorlanacaklar.

Hatta, seçilmişlik kavramı kimi merkezlerde doğrudan devletin müdahalesiyle yerini atanmış kayyumların yönetimine bırakılacak.

Çoğunlukla “terör örgütleriyle bağlantılı olma” suçlamasıyla görevden alınan yerel yöneticilerin yerine belediye meclisindeki üyeler arasından atama yapılması ya da yargılama hızla tamamlanarak suçlu bulunmaları halinde yeni seçime gidilmesiı gerekirken, kayyumların yerel yönetimi devam edecek.

Bir yandan seçilmiş belediyelerin seçilme yöntemi yüzünden parti merkezlerine göbekten bağlı olma durumu, bir yandan da kayyum uygulamaları, yerel seçim demokrasisi kavramından söz etmeyi güçleştirecek.
***
Bir de bir süreden beri devam etmekte olan “seçim sathı mailimiz” var.

Partiler adaylarını bir takım kritik bölgeler dışında belirlediler,

İktidar partisi AKP’de gelenekler merkezi otoriteye yetki verdiğinden aday belirleme süreci en azından kamuoyuna açık tartışma yaşanmadan tamamlandı.

Cumhur ittifakının ikinci ortağı MHP’de de aday gösterme konusunda  “üzerinde anlaşılan” yerlerde görünürde sorun çıkmadı.

Bir takım yerlerde ise cumhur ittifakına yakın partilerden destek arayışları sürüyor.

İktidar partisinin özellikle İstanbul’u almak için var gücüyle çalıştığı gözleniyor.

Öte yandan, eski millet ittifakının bileşeni partilerden özellikle ana muhalefet CHP’de sular durulmuyor.

İstanbul ve Ankara adayları fazla tartışmaya yol açmadan açıklandı. Bu illerin CHP adayının seçileceğine garanti gözüyle bakılan bazı ilçelerinde ise kıran kırana bir mücadelenin sürdüğü aday adaylarının caddelere astıkları tanıtım afişlerinden bile anlaşılabiliyor.

Güçlükle belirlenen İzmir adayının ismi etrafındaki iddia ve spekülasyonlar da  devam ediyor.

Ana muhalefet partisi, zaten eskiden beri bu tür tartışmaları kamuya açık biçimde sürdürmeyi sever.

Lakin bu kez, yerel seçimlere katılacak adayları belirleme süreci geçen yıl yapılan ve kazanılacağına inanılırken kayedilen cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin yarattığı travmanın moral bozukluğu içinde sürüyor.

Kısa süre önce genel başkan değişikliğinin yaşandığı kurultayda yaşanan bölünmüşlük de ortadan kalkmış değil.

Bir yandan İstanbul adayının adeta vesayetçi gibi davrandığı iddaları, bir yandan yeni genel başkanın karizmasını henüz tabanın tamamına yansıtamadığı görüntüsü ana muhalefet açısından morai bozan unsurlar.

İYİ partinin kendi adaylarını çıkarması, DEM partisinin özellikle İstanbul adayı konusunda Başak Demirtaş’ın adını gündemde tutması da ana muhalefet partisinin avantajına görünmüyorl.

Seçime iki aydan az bir süre kaldı. Türkiye gibi gündemin  günde birkaç kez bile değişebildiği, halkın oy kullanırken hangi değer ölçülerini esas alacağı kolay kestirilemeyen bir ülkede, şimdiden kehanette bulunmak zor.

Zaten sokağa baktığınızda insanlar her şeyi kanıksamış görüntü veriyorlar.  Özellikle iktidara karşı kesimde yer alan yurttaşlar, yerel yönetimlerdeki değişikliklere umut bağlamaktan şimdilik uzak.

Herkes “dur bakalım ne olacak” bekleyişinde!

Coşkun KARTAL/Gazeteci

Coşkun KARTAL/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 5 Şubat 2024

Yazarın Tüm Yazıları