YEREL SEÇİMLERİN BELİRLEYENİ: HOŞNUTSUZLAR   

0

YEREL SEÇİMLERİN BELİRLEYENİ: HOŞNUTSUZLAR 

Yerel seçimlere ilişkin farklı dünya görüşleri çerçevesinde analizlerin yapılması doğaldır. Siyasal olguların yorumlanmasında farklı kavram setleri kullanılsa da bu seçimin belirleyeni hoşnutsuzlardır. Hoşnutsuzlar, destek verdikleri siyasal iktidardan umduklarını bulamayan, istek ve taleplerinin dikkate alınmadığını gören kesimlerdir. Hoşnutsuzluk, daha önce desteklediği siyasal partinin seslerini duymamasının yarattığı bir kopuş halidir. Hoşnutsuzluk, kendilerinin dikkate alınmadığının farkına varılmasıdır. Hoşnutsuzluk, siyasal iktidarın medya yoluyla yarattığı algıya karşılık pazarda, mutfakta hayatın her alanında yaşanan gerçekliğin algılanmasıdır. Hoşnutsuzluk, daha önce desteklediği siyasi partiye sırtının dönülmesidir. Hoşnutsuzluk, siyasal iktidarın yaşanan ekonomik sorunları çözemeyeceğinin bilincinde olmaktır.

Hoşnutsuzluk, siyasi iktidara yönelik bir tepkinin ortaya konulmasıdır. Hoşnutsuzluk, siyasi bir tavırdır. Ancak, unutulmaması gereken şudur: hoşnutsuzluk süreklilik içeren bir siyasal bilinç durumu değildir. Hoşnutsuz kesimlerin varlığı, seçmenin kemikleşmiş olmadığını, taraf ve yön değiştirebileceğini göstermektedir.

2019 yerel seçimi 2024 yerel seçimleriyle karşılaştırıldığında bu seçimde 4 milyon 337 bin 524 yeni seçmen oy kullanmıştır. Seçmen artışına rağmen AK Parti önceki seçime oranla 4 milyon 337 bin 524 oy kaybına uğramıştır. Bu Ak Parti’nin bir önceki yerel seçimlere göre yüzde 20 oranında oy kaybettiğini göstermektedir. Ak Partinin 11 milyon 41 bin 464 oyu olduğu dikkate alınırsa aldığı oyun üye sayısının yaklaşık 1,47 katına denk geldiği görülür. Geçen seçimde bu oran 1,97 idi. Kesin olarak Ak Parti’yi destekleyen muhafazakâr ve milliyetçi kesimler ile merkez sağda yer olan seçmenlerin hoşnutsuzluklarını siyasal tercihlerini değiştirerek gösterdikleri ortaya çıkmaktadır. Üstelik AK Parti’nin yeni seçmenlerden yeterince oy almadığı da söylenebilir.

Oy kaybına uğraya bir başka parti MHP’dir. Bu parti seçmen artışına rağmen geçen yerel seçime göre 1 milyon 97 bin 699 oy daha az almıştır. MHP’nin bir önceki seçime göre oy kaybı yüzde 32’dir.

Ak Parti’den sonra en çok oy kabına uğrayan parti İYİ Parti olmuştur. Bu partiye önceki yerel seçimlere göre 1 milyon 723 bin 570 oy verilmiştir. Bu partinin oy kaybı neredeyse yüzde elliye yakındır.

Yerel seçimlerin galibi CHP’dir. Bu parti bir önceki seçime göre oyunu 3 milyon 407 bin 810 artırmıştır. CHP’nin bu yerel seçimde oy oranı önceki seçime göre yüzde 24 artmıştır. CHP’nin üye sayısının 1 milyon 428 olduğu düşünülürse aldığı oy üye sayısının 12 katıdır. Bu CHP örgütünün etkin ve verimli çalıştığını ortaya koymaktadır.

CHP’nin aldığı bu oy Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2017 yılından bu yana yürüttüğü ittifak politikasının meyve vermeye başladığını göstermektedir.

Bu seçimde en kazançlı olan Parti Yeniden Refah Partisi’dir. Bu parti önceki yerel seçimlere katılmadığından veri karşılaştırması yapılması mümkün değildir. Ancak, AK Parti’den hoşnut olmayan muhafazakâr kesimlerin oy vermeye en uygun parti olarak Yeniden Refah Partisi’ni tercih ettikleri söylenebilir.

Yerel yönetimde etkili olan ve ilk defa AK Parti’nin önüne geçen CHP bu hoşnutsuz kesimleri memnun edebilecek uygulamaları gündeme getirmelidir. Bu kesim içinde yer alan emeklilerin bazı talepleri yerel yönetim çerçevesinde karşılanmalıdır. CHP, yerel kaynaklarla oluşturacağı yeni sosyal ağlarla bu kesimlere yönelik somut projeleri hayata geçirmelidir. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş 5 yıl işbaşında kaldıkları dönemde bu yönde sınırlı olsa da adım atmışlardı. Şimdi bu adımlara yenilerini eklemeleri gerekmektedir. Sadece İstanbul ve Ankara’da değil, kazanılan tüm il ve ilçelerde hoşnutsuzları dikkate alan sosyal belediyecilik uygulamasını hayata geçirilmelidir. CHP’nin kazandığı yerel yönetimlerde 5 yılda yapacakları merkezi iktidarın yolunu açacaktır. CHP’ye bu alanda tarihi bir sorumluluk düşmektedir.

Seçimlerde katılımın bir önceki seçime göre yüzde 6,32 oranında düşük olması küskünler grubunun da olduğunu göstermektedir. Küskünler hem siyasal iktidardan hem de muhalefet partilerinden umduklarını bulmayanlardır. Bunlar hoşnutsuzlar gibi siyasal tercihlerini değiştirmek yerine sandığa gitmemeyi tercih etmişlerdir. Bu kesimden muhalif olanlar yerel seçim sonuçlarından sonra tavırlarını değiştirmeleri büyük bir ihtimaldir.

Önceki yerel seçimlerde yaklaşık 65 olan milliyetçi-muhafazakâr oylar 8 puan azalarak yüzde 57’ye düştü. Sol oylar ise yüzde 35’ten ilk defa 43’ün üstüne çıktı. Yani 8 puan arttı. Burada şunu da vurgulamak lazım: CHP’nin her ildeki adayı ideolojik olarak sosyal demokrat görüşe sahip değildir. İllerin kültürel özelliklerine uygun adaylar tercih edilmiştir. Bu adaylar arasında ırkçılığa varan söylemleri olanların yanı sıra demokrat söylemleriyle dikkat çekenler de bulunmaktadır.

Bu seçim bloklaşma ve kutuplaşma siyasetinin sonuna gelindiğini göstermektedir. Özellikle siyasal iktidarın yürüttüğü ittifak politikası artık seçmende yeterince karşılık bulmuyor. Ötekileştirici, dışlayıcı söylemler artık kabul görmüyor. Bu konuda marjinal sınıra ulaşıldığını gösteriyor bu da. Türkiye bu yerel seçimlerde daha çok melezleşmenin ötekiyle birlikte var olabileceğini fark etmeye başladı. Seçmenin sandıkta yarattığı sağduyuyu sürdürmek CHP’nin temel hedefi olmalıdır. HP bu yönde strateji geliştirmeli ve derinleştirmelidir. Devletin kurucu partisi ve kurucu felsefesinin oluşturucusu olan CHP seçim sonuçlarının yarattığı melezleşme sürecine uygun program, örgütlenme ve söylem geliştirmelidir. İktidarın yolu da buradan geçmektedir.

Kemal ASLAN/Gazeteci-Yazar

Kemal ASLAN/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 5 Nisan 2024

Yazarın Tüm Yazıları