Almanya İzlenimleri (Nürnberg) 2   

0

Almanya İzlenimleri (Nürnberg) 2

Almanya’da ikinci uğrağım Nürnberg şehri oldu. Benim açımdan önemi faşizm yargılandığı ve insanlık suçu olarak kabul edildiği bir yer olması. 20’inci yüzyılda insanlığa büyük acılar yaşatmış, soykırıma yol açan bir siyasal ideoloji ile uluslararası düzeyde hukuk çerçevesinde hesaplaşmanın yapılmış olması insanlık tarihi açısından önemli bir dönüm noktası. 20’inci yüzyılda faşizm uluslararası alanda hem askeri düzeyde hem de uluslararası hukuk çerçevesinde mahkûm edildi.

Nürnberg Mahkemesi

Nürnberg Duruşmalarının yapıldığı mahkeme binasının kapanmasına kısa süre kaldığı için binanın dışardan fotoğrafını çektim. Yaşananlar unutulmasın gelecek nesiller de hatırlasın diye Nürnberg Duruşmaları Hafıza Müzesi kurulmuş. İçini ziyaret edecek zamanım olmadı. Ama o iki bina dünyada bir dönem çok güçlü bir anti-faşist mücadele verildiğini hatırlattı. O günlerde o insanların yanında olma arzusu tüm benliğimi sardı.

Nürnberg Mahkemesi

Bu tür yapılar, bize geçmişten ders alınması gerektiğini de gösteriyor. Ancak, halklar unutmaya meyilli. Sanki yaşananlar siyah-beyaz bir filmden alınmış gibi geliyor. Toplumsal yapı, sınıflar değiştiğinden, örgütlü yapılar zayıfladığından şovenist dalga ekonomik kriz ve yabancı düşmanlığı üzerinden güç devşirdiğinden anti-faşist mücadele geleneği günümüzde o kadar da güçlü değil. İşsizlik, enflasyon ve küresel düzeyde ekonomideki daralma, Rusya- Ukrayna Savaşı, Kızıldeniz’de, Gazze’de yaşananlar ülkeleri etkiliyor. Rusya-Ukrayna krizinin savaşa dönmesinden sonra 2 milyona yakın insan Ukrayna’dan Almanya’ya gelmiş. İşsizliğin giderek artması, Almanya’da da yabancı düşmanlığı üzerinden faşist eğilimli partinin güçlenmesine yol açıyor. Nürnberg’deki müze ile mahkeme binası bu tür eğilimlerin geçmişte olduğu gibi nelere yol açabileceğini gösteriyor bize. Geçmiş o kadar uzak değil; üstelik geçmişin benzerinin yeniden yaşanması da mümkün.

Nürnberg Mahkemesi

Günümüzde otoriter rejimlerin arttığı, demokratik taleplerin ve özgürlüklerin sınırlandığı bir süreçten geçildiği; faşizm özentisi içinde olan güçlerin yeniden etkili hale gelmeye çalıştığı dikkate alınırsa insanlığın yaşadığı acılardan yeterince ders almadığı ortaya çıkar. Oysa geçmiş o kadar da uzak değildir bu konuda. Şimdinin parlak ışıkları, gözlerimizi kamaştırır bizleri köleleştirir. Oysa bilinç geçmişten şimdiye sürekliliğin olmasıyla mümkün olur. Şimdi yaşanan anı çekici hale getirirken geçmişi uzak bir tarih, tozlu anılar haline getirebilir. Bu da insanlığın yeniden benzer büyük acılar yaşamasına yol açabilir.

Biofach 2024 Fuarı

Nürnberg festivalleri kadar fuarlarıyla da ünlü. Her ay mutlaka bir fuar açılıyor. Biz de 13-16 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Biofach 2024 fuarına gittik. Organik ürünlerin sergilendiği dünyanın sayılı fuarlarından biri. 2001 yılından bu yana her yıl Nürnberg’de açılıyor. Biofach 2025 yılında yine Nürnberg’de 11-14 Şubat tarihleri arasında açılacak.

Biofach 2024 Fuarı

Türkiye’den bu yıl fuara 37 firma katıldı. Önceki yıllarda da fuarda bulunan Türk Şirketlerinin yetkilileri, geçen yıllara oranla Türkiye’den katılımın daha az olduğuna dikkati çektiler. Bunda yaşanan ekonomik krizin de etkisi olduğu düşünülebilir. Türkiye tahıl, bakliyat, kuru yemiş ve şarap çeşitleriyle fuarda yer aldı. Tadımlık yemelik içmelikler dağıtıldı. Eskiden GAP Kalkınma İdaresi bünyesinde küçük firmalar da yer alırdı. Ekonomik durum belli ki onları da etkilemiş.

Biofach 2024 Fuarı

Bu yıl fuara 94 ülkeden 2 bin 500 firma katıldı. Firmalar, 9 ayrı salonda ürünlerini sergiledi. Geçen yıl 37 bin kişinin gezdiği fuarı, pandemi öncesi 50 bin kişi ziyaret etmiş. Bu sayıya bu yıl da ulaşılamadı.

Nürnberg’in en çok ziyaret edilen mekanlarından biri şehrin en tepelik yerinde 12’nci yüzyılda yapılan Kasierburg Kalesi…

Kasierburg Kalesi

Nürnberg’in en kalabalık yeri Pazar Meydanı… Bizim gittiğimizde de kalabalıktı. İnsanlar biralarını yudumlarken kızarmış patates ve sosisli sandviç yiyorlardı.

Schöner Brunnen -Güzel Çeşme

Meydanda dikkat çeken bir yapı 14’üncü yüzyıla ait gotik tarzda yapılmış yaklaşık19 metre yüksekliğindeki Schöner Brunnen -Güzel Çeşme-. Etrafı demir korkuluklarla çevrili çeşme şimdi faal değil. Ama bir dönemin ihtişamını yansıtmayı sürdürüyor.

Meydanda yer alan bir başka önemli mimari yapı 14’üncü yüzyılda gotik tarzda yapılan Frauenkirche.

Aptallar Çeşmesi

Nürnberg’de bir önemli anıt yapımı üç yılda tamamlanan ve 1987 yılında açılan Aptallar Çeşmesi adını taşıyor. Neo-barok tarzda yapılan bu anıt, 3,6 metre yüksekliğinde. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan dünyayı simgeliyor. İnsanın belirleyici olduğu Antroposen çağda tamahkarlığın, kaynakları hoyratça kullanmanın nasıl yok oluşun eşiğine getirdiği tekne metaforu ile vurgulanıyor. Çıkan yolculuğun sona yaklaşıldığı bu anıtla hatırlatılıyor. Ölümün insanoğlunun ne kadar yakınında olduğu ve kaçınılmaz sonun yaklaştığı bu anıtla anımsatılıyor.

Nürnberg’de bana Bitlis deresi üzerinde Vali Yılmaz Ergun döneminde İl Özel İdaresi tarafından yapılan Konuk Evi’ni hatırlatan bir yapıyla karşılaştım. O zaman şaşırmıştım: Alttan gürül gürül akan dere üzerine inşa edilmiş birkaç katlı yapıda görev nedeniyle bir gece kameraman arkadaşım İbrahim Saraçoğlu ile kalmıştık. Temizlik açısından yeterli koşullar olmadığında bir ortamda yattığımızdan o geceye ait benim ve İbrahim’in hafızasında olumlu bir iz yok. 5 yıl önce de dere ıslah kapsamında o bina da yıkılmış.

Kutsal Ruh Hastanesi

Nürnberg’deki tarihi bina Kutsal Ruh Hastanesi  olarak 14’üncü yüzyılda yapılmış. Hâlâ varlığını koruyor. O binanın önünde ise Müze köprüsü yer alıyor.

Müze Köprüsü

Nürnberg’de dikkati çeken bir başka anıt: Ludwig Demiryolu adını taşıyor. Demiryolunun 50’inci kuruluş yıldönümü anısına 1885 yılında dikilmiş. Bizde bir dönem böyle anıtlar yapılmış. Örneğin Taksim’deki Cumhuriyet anıtı… Cumhuriyet’in 100’üncü yılı anısına bir anıt yapıldı mı? Bir meydanda yer aldı mı? Bir yarışma düzenlendi mi? Bilmiyorum. Belki de benim cahilliğim ama medyada da izlemedim, okumadım, duymadım. Dilerim, önemli ulusal günleri hatırlatan yıldönümlerinde şehirlerin önemli yerlerine böyle anıtlar dikme geleneğimiz yeniden canlanır.

Ludwig Demiryolu Anıtı

Estetik ifade tarzlarının mermerde, metalde vb. materyallerde hayat bulmasına, var olmasına daha alışkın hale geliriz. Ağaçsız yeşilden uzak Taksim, Beyazıt Meydanının betonun soğukluğunu duyumsatan o kasvetli havasından uzaklaşırız. Yaşam karşısında kabalaşmak yerine; incelikleri öne çıkaran, bunları yaşayabilen uluslardan olduğumuzu cümle aleme gösteririz.

Kemal ASLAN

(Devam edecek)

Kemal ASLAN/Gazeteci-Yazar

Kemal ASLAN/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 2 Mart 2024

Yazarın Tüm Yazıları

Almanya İzlenimleri 1

Almanya İzlenimleri 1