UFUK SAĞIN/ MÜZİSYEN /İZMİR / SÖYLEŞİ

0

UFUK SAĞIN/ MÜZİSYEN /İZMİR / SÖYLEŞİ

“Türkçe Rock çok zarar gördü ve ben de Türk bir rock müzisyeni olarak iyileştirmek için elimden geleni yapmak istiyorum”

Ütopya adlı şarkısı On Air Music etiketiyle tüm dijital platformlarda dinleyiciyle buluşan İzmirli müzisyen Ufuk Sağın ile son çalışmasını, müzik yaşantısını ve yeni projelerini konuştuk. İyi okumalar 

Müzik hayatınıza başlangıcınız 12 yaşınızda teyzenizin hediye ettiği gitarla başlamış.Müzisyen olarak da kariyerinizi sürdürüyorsunuz. Hediyeyi ilk aldığınızdaki duygularınızı hatırlıyor musunuz? O yaşınızda hayatınıza bu kadar yön verecek bir hediye olduğunu düşünmüş müydünüz?

Tabii ki çok sevinmiştim. Ondan önce elimde emanet bir gitar vardı. Bir an önce kendi gitarım olsun istiyordum ve aldığımızda çok heyecanlanmıştım. Barcelona marka bordo klasik bir gitardı. Çoğu yeni başlayan o gitarlarla başlıyordu. Fiyatını bile unutmam. 70 liraydı o zamanlar. Çok komik geliyor. Gitarı elime alır almaz müzikle alakalı hayaller kurmaya başlamıştım. Ancak bu kadar içine gireceğimi beklemezdim. Kendi şarkılarımı yazma fikri çok güzel ve aynı zamanda imkansız gibi geliyordu.

Son şarkınız “Ütopya” bir buçuk senelik emek sonucunda ortaya çıkmış. Bu kadar zaman almasının nedenleri arasında engellerden bahsedecek olursak, nelerle ve ne gibi engellerle karşılaştınız?

Ütopya ile hepimiz müzik hayatımızda yeni bir sayfa açtığımızı düşünüyoruz. Bundan 2 sene önce ekibimiz ilk toplandığında hakkında konuştuğumuz ilk şarkı Ütopya’ydı. Hepimizin kafasında bir fikir vardı ve bu fikirler uzun süre boyunca sürekli değişti ve gelişti. Açıkçası ilk yaptığımız kayıtları beğenmedik. Dolayısıyla tekrar baştan kayda girmeye karar verdik. Şarkıyı aslında 1 sene önce bitirdik ve klip aşamasına geçtik. Yönetmenlerle, yapımcılarla görüştük planlar yaptık. Sadece plan aşaması bile birkaç ayımızı aldı. Çünkü yönetmenlerle çok sık bir araya gelemiyorduk. Komik olan şey ise biz çekimlere başladıktan sonra şarkının ‘’final’’ halini de beğenmemeye başladık. Çünkü aradan o kadar uzun süre geçti ki daha iyi fikirlerimiz oldu. Neyse ki bu durum klip çekimimize engel olmadı çünkü şarkının sadece mix-masterında değişiklikler yaptık. Aslına bakacak olursanız uzamasının en büyük sebebi ekip olarak soundımızı ve çalışma şeklimizi keşfetmemizdi.

Müzikseverler sizi İngilizce sözlü rock şarkılarıyla tanıyorken son dönemde Türkçe sözlü Rock şarkılara ağırlık vermeye başladınız. Bu geçiş konusunda neler söylemek istersiniz? Dinleyicilerinizden gelen yorumlar nasıl bu konu hakkında?

Türkçe Rock müzik çok zarar gördü ve ben de Türk bir rock müzisyeni olarak iyileştirmek için elimden geleni yapmak istiyorum. Bu yolda ilerleyen ustalarımızın ve büyüklerimizin izinden gitmeye çalışıyorum.

Mütercim-Tercümanlık öğrencisisiniz. Eğitimini gördüğünüz meslekle müziği gelecekte nasıl değerlendireceğiniz konusunda bir kararınız var mı?

Gelecek hakkında net kararlar vermek ne yazık ki çok kolay değil. Her şey çok hızlı değişiyor. O yüzden gelecek bana ne getirirse o yolda gideceğim. Tabii ki planlarım ve hedeflerim var ancak zaman ne gösterir bilemeyiz. Tercümanlığı da müziği de seviyorum.

Önceki sorumla bağlantılı olarak biraz daha kendinizden bahsetmenizi rica edebilir miyim? Ufuk Sağın müzik ve okulu dışında neler yapar, kimleri dinler? Örnek aldığnızı müzisyen var mıdır?

Motosiklet meraklısıyımdır. Özellikle motorla uzun yol yapmayı çok severim. Ne dinlediğim konusu biraz karışık. Yabancılardan bahsedecek olursak 2000ler pop punkı çok severim. Nu-Metal, metalcore gruplarını da dinlerim. Örnek aldığım çok müzisyen var ama ben herkesin tanıdığı Harun Tekin örneğini vereyim. Saydığım tarzlardan uzak ama Türkiye sınırları içerisinde konuşursak Mor ve Ötesi hem müzik hem söz anlamında bana çok şey kattı.

Türkiye’nin öncü projelerinden; yazar Gülşah Elikbank’ın “Âşıklar 
Gece Ölür”  kitabından hareketle müzikle edebiyatı buluşturan ve  OnAir  Müzik  etiketiyle yayınlanan sekiz şarkılık ‘novelsoundtrack’  albüm projesinde yer aldınız. 

Nasıl bir duyguydu? Neler yaşandı? Zira bu proje de uzun süren bir çalışma sonucu dinleyici ile buluşmuştu diye hatırlıyorum.

Evet, güzel bir projeydi. 7 ya da 8 sanatçıydık. Beyza Hanım’ın albümde çok emeği var. O kadar sanatçıyı toplayıp ortak bir albüm çıkarmak kolay değil. Böyle bir projeye dahil olabilmek tabii ki de gurur verici.

Soruma ek olarak; Gülşah Elikbank  ile yakın geçmişte yine ortak bir  çalışma daha yapmışsınız. Yazarın
 son kitabı 
“Delirmiş Evrenin Ortasında”da yer alan “Sadece Bir Gece”yi bestelemiş, müzikseverlerle buluşturmuşsunuz. 
Benzer çalışmalar sürecek mi?

İki adet kitap/müzik projesinin benim için yeterli olduğunu düşünüyorum. Şimdilik tekrar o şekilde bir proje yapmaya niyetim yok. Kendi söz, beste ve hikayelerimle devam etmek istiyorum.

Aktif sahne çalışması olan bir müzisyensiniz. İzmir’de sahne alıyorsunuz, devam edecek mi? Gelecekte müzik kariyerinizle ilgili bir hedefiniz var mı? Şartlar hayal kurmaya izin veriyor mu sizce?

Tabii ki. Konserlerimiz oluyor. Çok hedefim var. Çok düşüncelerim var. Yazmaya başlasam sabaha kadar bitmez. Ancak önceki soruda da belirttiğim gibi. Zaman ne gösterecek göreceğiz.

Röportajlarımdaki klasik sorudur. 
Elinizde sihirli bir değnek olsaydı ne 
yapardınız? 

Zamanı geri sarardım.