GİTMEYİ DÜŞÜNENE

0

Annen sana ne öğretti? Aklında mı ? Hayatla ilgili bir şeyler; Mesela, dik dur, şartlar ne olursa olsun vazgeçme vs. vs. Çünkü böyle olmak zorunda. Çünkü yaşam bunu gerektirir. Durmazsın, devam edersin. Durduğun an öldüğün andır.

Amaçladığın şey her ne ise olmadı mı? Tamam yapacak bir şey yok yine kaldığın yerden devam et!

Yaşam… Tek bir şeye bağlanamayacak kadar kutsal bir hediye. Madem buradayız, madem yaşıyoruz, yaşayacağız o halde bu hakkımızı elimizden almaya da kimsenin  gücü yetmez zaten.

İsyan etmek, öyle oldu böyle oldu demek,
yaşamaktan vazgeçmeye bahaneler bulmak kolay değil mi? Yok ama o öyle değil işte.

İstemediğin şartlarda, istemediğin insanlarla aynı toprakları paylaşıyorsun öyle mi ? Tamam ne yapalım yani. Bu her şeyden vazgeçmeyi, en önemlisi doğduğun büyüdüğün bu toprakları terk etmeyi mi gerektiriyor? Yoksa her şeyden vazgeçmeyi mi ? Hayır! Dur! Bir yere gitme. Bebeklik etme yani, büyüdün ya hani.

Ne olmuş yani çalıştın çabaladın sonuç elde edemedin. Tamam bir sonra ki oyunda veya seçimde vs. vs. kaldığın yerden devam et. Neden gideceksin, neden bilyelerini toplayıp oyunu terk ediyorsun ki ? Hem başka bir yere gittiğinde o bilyelerin suratına kimse bakmayacak;  senin de.

Bu topraklarda doğdun. Yaşam ne zaman kıymetlidir ki ? Topraklarını ekip biçtiğinde belki. Belki yağmur yağdığında kokusunu ciğerlerine doldurduğunda. Belki sabah uyandığında o topraklara sadece şöyle bir göz gezdirdiğinde. Eğilip avucuna aldığında, ben bu toprağa aitim dediğinde belki.

Dur ! Nereye gidiyorsun ? Yoksa vaz mı geçiyorsun? Yapma bebeklik etme! Kızma, yılma!  Bu kadar basit değil, bu kadar çabuk hiç değil.

Hem ne olmuş yani toprağın efendisi diyorsa birisi kendine, toprak ondan hesap sormaz mı sanıyorsun? Yapma bebeklik etme, büyüdün sen. Bekle, sabret ve gör. Gidersen göremezsin, görsen bile gittiğin için kıymeti kalmaz. Bu toprağı bırakma.

Nasıl güzel benim demek, nasıl güzel kimselere bırakmam demek. Ben buradayım, kolaysa alın demek.

Bugün böyle oldu diye yarınlar da böyle devam edecek demek mi ? Öğrenmedin mi bunu; Hiçbir şey sonsuza dek sürmez ve her şeyin bir sonu vardır. Gel sen bebeklik etme büyüdün artık. Sadece zamana bırak ve inanca.

Zor mu ?  Zor!

İmanına kadar zor. İlk önce kabullenmek daha sonra uyumlanmak ve en sonunda toprağı örten çul çaputun arasından her Bahar yeniden yeşermek. Sen köklerini toprağının derinlerine saldıkça kopartsalar bile yeniden yeşermene engel olamazlar ki! Gel çocukluk etme başka topraklarda yeşermek kolay görünse de sen bu toprağı  arayacaksın. Çiçeklerin kendi çiçeklerin, meyvelerin kendi meyvelerin olmayacak.

Annen öğretmedi mi kök salmayı, gövdeni dik ve sağlam tutmayı. Çentik mi attılar işte tam da o çektikten yeniden filiz vermeyi. Çocukluk etme büyüdün, kaçma sağlam dur. Umudunu yitirme, al sar sarmala yakınında tut. Kimselerin onu elinden almasına izin verme.

Öyle bir toprağa ayak basıyorsun ki sen ATATÜRK diye mavi gözlü bir devin yoktan var ettiği muhteşem verimli ekinlere gebe. Hal böyleyken vazgeçtim, pes ettim denecek kadar basit değil bu iş. Gel bebek gibi davranma! Ağlayıp, oynamıyorum diyip buralardan gitme.

Sen gidersen, ben gidersem kimler kalacak bu topraklarda? Kimler sahip çıkacak ?

Öyle değil o işler ya ! Korna çalıp, havai fişek atmakla zafer kazanılmıyor. Kurtuluş savaşını kazanmış, her şeyi yeni baştan inşa etmişn söyleyeyim; Çocuk gibi oynamıyorum, bu iş burada biter diyemezsin. .

Bitmedi, belki yeni başlıyor. Yaşam bu kadar teslim olmaya gelmez, eşya bunu kabul etmez. Düşmüş mü hissediyorsun, hemen kalk, üstünü başını temizle… Kaldığın yerden, hadi !

Bir de şu var; sana yenilmiş hissettiren de senin toprağından. Sistem var ya hani onu yeşerecek bir fidanken kurumuş çalıya çeviren… İşte o sisteme söv sen. O yeşeremedi çünkü cahil bırakıldı. Aç kaldı, susuz kaldı bir türlü yeşeremedi. Ne yapsaydı suyu nereden bulsaydı? Kasıtlı olarak susuz, havasız bırakıldı. Kurudu, ne kendine ne toprağına faydası oldu. Ona kızma sen, bilyelerini yüzüne fırlatıp oyunu terk etme. Ona da yazık  bilmiyor, bildiğini sandığı hissettiriliyor… Bilmediğini bilmiyor yani. Gel sen çocukluk etme ona da düşman olma, gönül koyma.

Demem o ki çocuk gibi davranma, öfkeyle kalkıp zararla oturma. Mavi gözlü o dev elindeki imkanları sonuna kadar kullanıp seni  bir sofraya oturtmuş. Yemiş içmişsin. Birileri gelmiş bu sofra benimdir demiş, sen kalk demiş ya hani. Dur ! Nereye kalkıyorsun ? Neden kalkasın? Hepimizin bu sofra, topraklarımızın bize sunduğu nimetlerle dolu. Senin olandan neden vazgeçiyorsun?

Tekrarlıyorum; Bitmedi, belki yeni başlıyor. Yaşam bu kadar teslim olmaya gelmez, eşya bunu kabul etmez. Düşmüş mü hissediyorsun, hemen kalk, üstünü başını temizle… Kaldığın yerden, hadi!

Sevgiyle kalın.

Hüma SEVİM

HümaSEVİM/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 29 Mayıs 2023

Anne With An E,Hüma Sevim

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here