Söyleşi /Ferit TUNÇER ; “Teknoloji dinleyiciyi tembelleştirdi… Evet şarkılara istediğin an hızla ulaşmak çok güzel ama bu değer verme duygusunun anlamını değiştirdi”
Rock ve metal müziğin yıllardır başarılı ve üretken bir şekilde içinde yer alan Ferit Tunçer ile müzik yaşantısını, ortak çalışmalarını, pandemi ve deprem sürecinde müzisyen olmayı ve projelerini konuştuk. İyi okumalar…
90’lar Athena, AF en bilinen gruplarınız ama ben daha da gerilere giderek; müzik yaşantınız ne zaman başladı diye söyleşiye başlamak istiyorum. Bu soruma ek olarak da “Müzisyen olmasaydım ne iş yapardım acaba?” diye hiç düşündünüz mü?
🎼 Öncelikle çok fazla müzik dinlenen özellikle rock ve metal müzik dinlenen bir evde büyüdüm. Şarkı söylemeye başlamadan önce gitarist olmayı istiyordum 12 yaşında ilk gitarım alındı. Lise yıllarında kurduğumuz gruba istediğimiz nitelikte heavy metal vokali bulamayınca ben vokal yapmaya başladım. Ses, şan, gitar ve müzik teknolojileri üstüne eğitimler aldım ve almaya devam ediyorum.
Müzisyenliğim yanında ek bir işim var diyebilirim. Ev tadilat tamirat projeleri ve çözümleri ile uğraşıyorum. İçimde yaşayan bir usta var 🙂
Rock ve metal müziğin tanınan ve başarılı isimlerinden birisiniz. Aynı zamanda besteleriniz de var. Sizin müziğe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi, geçmişten günümüze rock ve metal müzikten hangi isimle sahnede olmak isterdiniz?
🎼 Rock müzik bestecilerinden: Keith Emerson, Ritchie Blackmore, Rick Wakeman, Ken Hensley, Jon Lord, Robert Fripp, Rick Wright, Jimmy Page, Yngwie J. Malmsteen, Ronnie James Dio, Tony Iommi, Glenn Tipton, John Paul Jones ilk aklıma gelen isimler.
Klasik müzikte beni besleyen isimleri de bahsetmek isterim: Ludwig van Beethoven, Modest Musorgski, Frédéric François Chopin, Camille Saint-Saëns, Johann Sebastian Bach, AntonioLucio Vivaldi, Niccolò Paganini, Franz Liszt, Johannes Brahms, Richard Wagner, Nikolai Rimsky-Korsakov. Bu isimler ağırlıkla senfonik şiir türünde eser veren bestecilerdir ve opera bestecilerinden Handel, Gioacchino Rossini ve Verdi.
Geçmişten günümüze rock ve metal müzikten hangi isimle sahnede olmak isterdiniz sorunuza tek bir isim seçmekte zorlandığım için, istediğim herkesi dahil edebileceğim Dio`nun Hear `n Aid gibi bir proje oluşturup hepsi ile sahnede beraber olmak isterdim.
Ukraynalı ünlü piyanist Evgeny Khmara’n ile birlikte müzik sektöründe çok ses getiren bir çalışmaya imza attınız. Scorpions grubunun 2000’ler sonrası Hard Rock türündeki en iyi örneklerinden olan Humanity’i coverladınız. Bu çalışma fikri nasıl gerçekleşti, benzer çalışmalarınız da olacak mı?
🎼 Eşlik etmeyi sevdiğim rock ve metal şarkılardan biridir Scorpions Humanity. Evgeny Khmara`nın piano yorumuna rasladığımda verdiği ruhu çok beğendim ve kendisi ile iletişime geçip eşlik etmek istediğimi belirttim. Olumlu karşılayınca bana Humanity piano yorumu kayıtlarını gönderdi ben üstüne vokal kayıtlarını tamamladım mix ve mastering yapıp yayımladık. Cover değil ama ilerleyen zamanda yeni şarkılarda benzer çalışmalar olabilir.
Üreten bir müzisyen olarak uzun zamandır müzik sektörünün içinde olan birisiniz. Gelişen teknolojinin müzik sektörüne de etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
🎼 Sanatın neredeyse her dalında teknolojik gelişmeler birçok olumlu gelişmeyi sanatçılara sunarken, dinleyici ve seyirciyi bir miktar tembelleştirdiğini tüketimi çok hızlandırdığını ve heyecanını söndürdüğünü düşünüyorum. Evet şarkılara istediğin an hızla ulaşmak çok güzel ama bu değer verme duygusunun anlamını değiştirdi. Sektör açısından bakarsak belirli dinamikler hiç değişmedi, global tekeller oluştu ve hatta dinleyicinin tüketim hızının artıp dikkat süresinin azalmasıyla sanatçılar üstünde yeni bir baskı unsuru oluştu. Bu nedir derseniz genel beklenti şarkıların süresinin kısa tutulması, daha az enstrüman olsun mümkünse distortion gitar olmasın, karmaşık melodiler ve deneysel arajelerden kaçınılsın, belli konular ve duygular dışında sözleri kim dinleyip düşünecek ve popüler olan şarkının dışında bir formül kullanma gibi bir süreç yaşandığını görüyorum.
Müzikseverlerin yakından bildiği 1990 yılında kurulan AF Grubu’nun solistlerinden birisiydiniz. Hatta gruba adını verenlerden birisisiniz. Athena Grubu’nda da müzik yaptınız. Son dönemde ise solo çalışmalarınız daha fazla ağırlık kazanmış durumda. Grup müziği ve solo deneyimli bir müzisyen olarak aradaki benzerlikler, farklılıklar, avantaj ve dezavantajlarıyla değerlendirebilir misiniz?
🎼 Aslında artık solo çalışmaları sunsam da müzik her zaman bir ekip işidir. Benim açımdan sadece solo çalışmaya başlamam değil bağımsız bir şarkıcı ve şarkı yazarı olmayı tercih etmenin avantajlarını kullanıyorum. Grup olmak çok seslilik halidir, enerjiktir yapıcı olduğunda yaratıcılığı körükler, ama bazen tam tersine mıknatıslar birbirini iter ego savaşları da başlarsa yaratıcılığı körelten bir hal de alabilir.
Pandemi sürecinden ve deprem felaketlerinden en çok etkilenen sektörlerden biri de müzik sektörü. Bu zor dönemleri yaşayan bir müzisyen olarak ne söylemek istersiniz?
🎼 Pandemi süreci tüm kültür ve sanat emekçileri için çok zor geçti. Tüm bunların yanında yaşadığımız felaket ve acı dönemlerde müzik susmalı baskısını anlamlandırmakta güçlük çekiyorum. Şu soru zihnimde beliriyor “toplumun çoğunluğu için müzik ne anlam ifade ediyor?” Müzik sadece eğlence aracı olmadığını ve toplumsal hafızamızı canlandıran ortak duygularımızı ifade eden misyonunu hatırlatmak isterim. Depremde birçok yakını kaybeden Karsu`nun “Neredesin Sen” performansını Türkçe bilmeyen kişiler bile yaşanan acıyı bizler gibi hissetmedi mi? “Ah bir ataş ver” türküsünü duyduğumuzda aklımıza Dumlupınar denizaltısı kazasında yaşamını yitiren denizcilerimiz aklımıza geliyor mu? Yine bu söyleyişiyi okuyanlara soruyorum “müzik sadece senin için bir eğlenme aracı mı?”
Deprem hiç unutmamamız gereken ve her başka konuda da gündemde tutmamız gereken bir facia. Sizin de bu konu ile ilgili şarkı gelirlerinizi bağışlama durumunuz var, bunu sizden dinleyebilir miyiz?
🎼 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş – Hatay depremlerinde milyonlarca insanımız etkilendi ve on binlerce canımızı kaybettik… Öncelikle hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum. Şu gerçeğin farkındayız bu süreç bir günde tek bir destekle üstesinden gelinecek bir durum değil. Sürekliliği olan bir destekte bulunmak için depremden kısa süre önce yayımladığım Sonunda Yıkıldı ve yeni yayımladığım İlk ve Son`un tüm gelirini depremden etkilenen öğrencilerin eğitimi yarıda kalmaması için şarkının söz yazarı Özden Tunçer ile eğitim bursu veren dernek ve vakıfları destekleme kararı verdik. Çoğul bir dille anlatıyoruz çünkü, bu destek sizin şarkıları dinlemeniz, klibini izlemeniz ve satın almanızla oluşacak gelir ile daima bu amaç için kullanılacak ve bunu bu şarkılar yayında olduğu sürece hep birlikte devam ettireceğiz. Yaraları hep beraber sarmaya iyileştirmeye çalışacağız ve unutmayacağız.
Yeni projeleriniz neler?
🎼 Haziran ayında Türkçe rock türünde ilk solo albümümü yayımlıyorum. Albümden 4 şarkıyı geçtiğimiz aylarda tekliler olarak dinleyicilere sundum. Yaz aylarında albümde yer alan şarkıların kliplerini aralıklarla yayımlamayı planlıyorum. Sonbaharda bir ep yayımlayacağım.
Röportajlarımdaki klasik sorumdur. Size de sormalıyım elinizde sihirli bir değnek olsaydı ne yapmak isterdiniz?
🎼En zor soru bu oldu 🙂 Sihirli değnek konusunu bir masal figüründen çıkartıp gerçek hayata yansıması benim için müzik oluyor. Yazdığım şarkılarla insanların ruhlarına, anılarına, duygularına, kalplerine ve akıllarına dokunmak bir mucize zaten. Masallardaki gücü ile düşünürsek herkes gibi iyilik için kullanırdım.
