Japon bilim insanları, bitkilerin böcekleri uzaklaştırmak için birbirleriyle nasıl konuştuklarını keşfetti.

0

Japon bilim insanları, bitkilerin böcekleri uzaklaştırmak için birbirleriyle nasıl konuştuklarını keşfetti.

Bitkilerin “konuşabildiği” gerçeği  onlarca yıldır bilinmekteydi . Ancak birbirlerini nasıl “duyabilecekleri” büyük ölçüde bilinmiyordu şimdiye kadar.

Japonya’daki Saitama Üniversitesi araştırmacıları, Nature Communications  dergisinde dün yayınlanan bir çalışmada, bitkilerin komşularından iletişim sinyallerini nasıl aldıklarını ve nasıl yanıt verdiklerini gerçek zamanlı olarak ortaya çıkardı

Araştırmadaki bulgulara göre bitkiler,  yaralanmalara ve otobur hayvanların saldırısına karşı bir dizi sinyal yayıyor.

Uçucu organik bileşikler olarak bilinen bu sinyaller, otoburları uzaklaştırmak ve onların doğal düşmanlarını çekmek gibi birçok fayda sağlıyor.

“Yeşil yaprak uçucuları” adı da verilen bu sinyallerin belirli bir grubu, bitkiler makineler yoluyla hasar gördüğünde (çim biçmek gibi) veya böceklerin saldırısına uğradığı zaman, komşularını yaklaşan tehdide karşı uyarmak için salınıyor.

Stomalar “burun” görevi görüyor

Bu noktada akla şu soru geliyor: Diğer bitkiler bu uyarı işaretlerini nasıl tespit edip yanıt veriyor?

Araştırmanın lideri Masatsugu Toyota ve ekibi, tırtıllar tarafından yenilen bir grup bitkiden salınan bileşikleri topladı ve bunları hasarsız komşu bitkilere pompaladı.

Bilim insanları bitkileri incelemek için gerçek zamanlı floresan görüntüleme sistemini kullandı. Bu yöntem, bitkilerdeki stres tepkilerinin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynayan kalsiyum iyonlarının gerçek zamanlı izlenmesine de olanak sağladı.

Ekip, tehlikeye dair ipuçlarının ilk önce, havanın ve suyun bitkinin içine
girip çıkmasına izin veren stoma adlı yapı tarafından tespit edildiğini gördü.

Toyota, “Bir başka deyişle, bitkinin stomaları komşudaki koşulları algılamak için bir geçit (burun) görevi görüyor” ifadelerini kullandı.

Tarımda yeni yöntemler kullanılabilir

Bilim insanlarının yeni keşfi, bitkilerin dünyasına dair daha fazla bilgi edinmenin yanı sıra, tarımda ve küresel gıda üretiminde daha etkili bir şekilde haşere kontrolü geliştirmeye olanak sağlayabilir.