DEĞİŞİM YAŞAMSAL BİR SÜREÇTİR, YETER Kİ AKIL VE BİLİM İŞLEVSİZ KALMASIN!
Bundan tam 73 yıl önce, sonradan adına beyaz devrim denilecek olan 1950 seçimleri yapılmıştı.
O dönem CHP genel sekreteri olan Hilmi Uran Manisa’da yaptığı konuşmada seçimi nasıl kazanacaklarını şöyle anlatmaktaydı;
’’Biz seçimleri parti seferberliği halinde çalışarak kazanacağız. Biz seçimleri tekmil vatandaşlarımızın seçim hakkına hürmetkar olarak ve kendi seçim hakkımıza da hürmet ettirmeyi bilerek kazanacağız. Bu seçimleri eğer olursa yaygaraya, şirretliğe, tehdit ve tahrike zerre kadar kıymet vermeyerek kazanacağız.
Bu seçimleri seçimin her safhasında kanunu hakim kılarak kazanacağız.
Biz seçimleri aziz milletimizin hizmetinde bir parti olduğumuz için kazanacağız.’’
04 Mayıs 1950’de İsmet İnönü;
’’Seçimlerin neticesi ne olursa olsun kadere boyun eğmek lazım gelecektir’’ diyecekti.
Aynı tarihlerde Nihat Erim partinin görüşünü şöyle özetleyecekti;
’’CHP’yi iktidardan tek şey uzaklaştırır. O da aziz vatandaşların güvenini kaybetmektir.’’
Seçim, CHP’nin hazırlayıp kabul ettiği seçim sistemi nedeniyle kaybedilir.
Bu nedenle Nihat Erim;
’’Kendi ellerimle hazırlayıp sevgiliye verdiğim kalem, önce benim haksız yere öldürülme buyruğumu yazdı’’ diyecektir. Ne kadar güzel, ne kadar naif bir özeleştiri.
Seçmen iradesi gereği demokratik vakurluk içinde devir teslim sorunsuz bir şekilde gerçekleşir.
Metin Toker’in Demokrasimizin İsmet Paşalı Yılları adlı iki ciltlik eserinde aktarılan bir bölümde, ayrı bir nezaket, ayrı bir zarafet ve ayrı bir devlet terbiyesi vardır.
İsmet Paşa Mevhibe Hanıma;
’’Kaç günde taşınabiliriz’’ diye sorar.
Mevhibe Hanım, elini yavaşça paşasının eli üzerine koyup, sakin sakin, merak etmeyin paşam, çabuk toparlanırım. Bir iki günde evimize geçeriz.’’ Der.
Teslim etmeleri gereken cumhurbaşkanlarının ikametgâhı olan Çankaya Köşkü’dür.
Tam yetmiş üç yıl sonra demokrasinin gereği yaptığımız onlarca seçimden birini yapacağız.
Yaklaşık altmış dört milyon seçmenimiz var. Umarız en az altmış milyonu sandık başına gider.
Şimdi…
Ülkemdeki her yurttaşın oyu namusudur, çok değerlidir.
Oy verirken kazanması halinde iktidarın değişeceğinden şüphesi yoktur…
Oy verirken asla işgalci değildir…
Oy verirken tercihi ne olursa olsun, kimse kulağını koparamaz…
Oy verirken ülkesinin tam bağımsızlığından yanadır…
Oy verirken bunun bir darbe olduğunu asla düşünmez…
14 Mayıs 2023 seçimlerinin ülkeme huzur ve refahı getirmesini umuduyla,
1950 centilmenliğine selam olsun…
Saygı sevgi ve inançla,
Kemal YALNIZ/İktisatçı
Kemal YALNIZ/kentekrani
Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız
www.kentekrani.com 5 Mayıs 2023
