Galatasaray Sevdalısı ”Karıncaezmez Şevki”

0

Galatasaray Sevdalısı ‘Karıncaezmez Şevki’

İstanbul’da bulunduğum 1965–1971 yılları arasında, özellikle Galatasaray maçlarının oynandığı günlerde, Beyoğlu’nda bulunan Galatasaray Lisesi’nin büyük kapısının önünde, bir eli havada, heykel gibi dakikalarca ayakta duran bir adam görürdüm. Adamın elbiseleri, boyun atkısı, çorapları velhasıl her şeyi sarı-kırmızıydı. Elinde de sarı-kırmızı çiçekler olurdu. Çoğu kez, yakasında ya da mendil cebinde de bir çiçek bulunurdu. Bazen arabasının yanında dururdu. Arabası, sarı-kırmızı boyalı, her tarafında sarı-kırmızı renkli bayrak ve şeritler bulunan ve içinden esans kokuları gelen eski bir arabaydı. Bu adama Karıncaezmez şevki dediklerini duymuştum.

Karıncaezmez Şevki’nin asıl adı Şevki Güney’di. 1919 yılında doğan Şevki, İstanbul’da, 15 yıl kadar belediye otobüsü şoförlüğü yapmıştı. Otobüsün şoför mahfelini çiçek bahçesine döndürdüğü için disiplinsiz sayılmış ve işten atılmıştı. Sonra da, İstanbul’da taksi-dolmuş şoförlüğü yaparak geçimini sağlamıştı. Çok dikkatli araba kullanır, şehir içinde otuz km.yi asla aşmazdı. Ömrü boyunca hiç trafik kazası yapmamıştı. İstanbul’da, 1950’li yıllarda emniyet müdürlüğü ve 1970’li yıllarda da Ecevit Hükümeti’nde içişleri bakanlığı yapan Orhan Eyüboğlu, ona, dikkatli araba kullandığı için, “Karıncaezmez” lâkabını takmıştı.

Karıncaezmez Şevki, fanatik bir Galatasaraylıydı. O, Galatasaray maçlarına gittiğinde aşırı tezahürat yapmaz, sırtını sahaya değil seyircilere dönerek maçı seyrederdi. O zamanlar, Fenerbahçeliler ve Beşiktaşlılar da onu severlerdi. Hatta bazı maçları Galatasaraylı taraftarların arasında değil, diğer takımın taraftarları arasında seyrederdi. O yıllarda, durmadan küfreden, diğer takım taraftarlarına döner bıçaklarıyla saldıran fanatikler henüz yoktu. Maç nerede olursa olsun, her iki takımın taraftarları da maçı izleyebilirlerdi. Hatta o yıllarda, Trabzon gibi yerlerden maçları izlemeye gelenler arasında, hatırı sayılır sayıda kadın seyirci bulunduğu bilinir.

Karıncaezmez Şevki, evliydi ve iki çocuğu vardı. Fakat onun Galatasaray sevdası evliliğinin yürümesine engel oldu. Eşi kendisini terk etti. Karıncaezmez şevki boşanma duruşmasına da sarı-kırmızı giysilerle gitmişti.

Karıncaezmez şevki, Galatasaray taraftarlarından her zaman iyi muamele görmedi. Bir keresinde bir Galatasaray-Fenerbahçe maçında, Galatasaray 3-2 yenilince, onun uğursuzluk getirdiğini söyleyenler oldu. Onu tribünlerde itip düşürdüler. Bu olayda sağ kolu kırıldı. Uzun süre kolu alçıda kaldı. Tedavi iyi sonuç vermedi ve sonunda kırılan sağ kolu kesildi. Ameliyatını, bir ara Galatasaray Kulübü başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Ali Uras ve Dr. Ergun Dizdaroğlu yaptılar. Bu arada, Türkiye’de, takım taraftarlığının yerini yavaş yavaş şiddet yanlısı fanatiklik almaya başlayınca, Karıncaezmez Şevki’nin sarı-kırmızılı arabası zaman zaman saldırılara uğradı. Kendisi de hırpalandı. Kolu kesildikten sonra maçlara bir daha gitmedi. Beyoğlu’na çıkıp Galatasaray’a selâm durmadı. Yıllarca kendisini eve kapadı. Ona, kız kardeşi Nuriye Haskatar baktı. Bu arada Karıncaezmez Şevki başka hastalıklar ve ameliyatlar da geçirdi.

Karıncaezmez Şevki, kimseden yardım istemedi. Zaten o yıllarda nerede olduğunu bilen de yoktu. Hatta öldüğünü söyleyenler olmuştu. Derken, 1980’li yıllarda tekrar ortaya çıktı. Galatasaraylı Georghe Hagi kendisini ziyaret edince hayatta olduğu anlaşıldı. Daha sonra bir Galatasaray kongresine gitti ama orada kürsüye çıkıp taraftarları selâmlamak isteyince, yaka paça dışarıya atıldı.

Karıncaezmez Şevki, Galatasaraylı futbolcular içinde Turgay ve Metin’i çok severdi. Hatta Metin Oktay’ın, 1965 yılında çevirdiği “Taçsız Kral” adlı filmde küçük bir de rol aldı. Metin Oktay’ın, genç yaşta, bir trafik kazasında ölmesi onu çok üzdü.

Turgay Şeren, Karıncaezmez Şevki’yi hastalık yıllarında, evinde ziyaret etti. Karıncaezmez Şevki, uzun bir hastalık döneminden sonra, 23 Mart 2000 tarihinde, İstanbul’da öldü. Cenaze masraflarını Galatasaray kulübü üstlendi.

Karıncaezmez Şevki’nin cenazesine Turgay Şeren ve bazı eski futbolcular, bazı yöneticiler, Milli Amigo Birol katıldılar. Galatasaraylı futbolcular ise sağlığında ona pek ilgi göstermedikleri gibi, cenazesine de katılmadılar. Şevki Karıncaezmez’in tabutunun üstüne, daha önce, hastanede kendisine hediye edilen, üzerinde “Karıncaezmez-1” yazılı forma sarıldı.

Galatasaray’ı delicesine seven bir adamın Galatasaray Kulübü tarafından bir yerlere bir heykeli konamaz mı? Ayrıca kentler böyle renkli kişilerini unutmamalı, unutturmamalı derim.

Dr. Mustafa DUMAN

 

Dr. Mustafa DUMAN/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 05 Ocak 2022

Yazarın Tüm Yazıları

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here