Balıkesir yöresine gereken önem verilseydi, bu ilimiz tek başına tüm Türkiye’yi beslerdi. Avrupa’nın minik ülkesi Hollanda’yı düşünürseniz bu iddialı sözü yabana atmayın.
Hem nüfus, hem arazi yönünden tarımsal faaliyetlerinin giderek azaldığı ülkemizde, Balıkesir yine de özellikle hayvan yetiştiriciliği ve süt üretimi yönünden önemli bir yere sahip.
Bu ilimizde 300 bin hektara yakın tarım alanı var… Bunun 82 bin hektarı mera, 90 bin hektarında ise yem bitkisi yetiştiriliyor. Ziraat Odaları verilerine göre, Balıkesir’in 544 bin büyükbaş, bir bu buçuk milyon küçükbaş, 38 milyon etlik piliç ve yumurta tavuğu varlığıyla önemli bir tarımsal potansiyele sahip…
Şimdi bu coğrafyanın orta yerinde, Balıkesir’e yakın Sarıalan yöresinde Altın-Bakır madeni için düğmeye basıldı.
Bu maden sahası önce Koç grubuna aitmiş, şimdi el değiştirdi. İşletmeyi alan şirket hemen başvurusunu yapmış ve gerekli izinler, çevresini göremeyen(!) bakanlık tarafından verilmiş.
“Yerin üstü yerin altından kıymetlidir” sloganıyla yola çıkan çevre örgütleri Ankara’ya kadar giderek, maden şirketini ve bakanlığı protesto ettiler.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Doğan, “Hiçbir kamu yararı bulunmayan, köylünün canını ve malını, tüm yaşamı tehdit eden CVK altın-bakır madeni projesi acilen durdurulmalıdır. Yeni ÇED süreci sonlandırılarak proje iptal edilmeli ve alan rehabilite edilmelidir” diyor.
BALIKESİR NASIL HOLLANDA OLUR?
Evet; Sarıalan sadece bir tanesi… Balıkesir’in ovaları, yaylalarında daha pek çok maden sahası var. Bazı alanlar işletmeye açıldı. Bazıları ise delik deşik edilmeyi bekliyor.
Uzmanlara, zorluklarla tarım alanlarını işleyenlere kulak vermek lazım. Bu bölge için en akıllıca yol, tarımı ve tarıma dayalı sanayiyi merkezine alan, çevreyi koruyan, sürdürülebilir bir kalkınma modeli. Madencilik, ancak ve ancak tarım arazilerine, su kaynaklarına ve ormanlara kesinlikle zarar vermeyeceği, halkın rızasının alındığı ve tüm çevresel risklerin en üst düzeyde bertaraf edildiği durumlarda, çok sıkı denetimlerle gündeme gelmeli. Bir zeytin ağacı yüzlerce yıl meyve verir ve birçok nesli besler; ancak bir maden ocağı bir süre sonra kapanır ve geride çorak bir arazi bırakır. Ayrıca; Sarıalan’daki altın rezervinin devede kulak olduğu tahmin ediliyor. Bunu unutmayalım…
Cengiz ERDİL

















