Zeynep Nurten UZER; Geldikleri gibi gittiler…

0

Ulu Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmasıyla başlayan kurtuluş mücadelesi, vatanı bölmek , Osmanlı’yı  sadece Anadolu’nun orta ve kuzeydoğusuna hapsetmek amacındaki düşmanın ‘geldikleri gibi gitmesiyle’ zafere ulaştı.

Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarında büyük kayıplar verilmişti.  Asker- sivil yaklaşık 3 milyon kişi kaybedildi. Geride kalan 11 milyon nüfusun çoğu sakattı. Yoksul halk bir yanda verem, tifo, sıtma gibi hastalıklarla boğuşuyordu. Kapitülasyonlar nedeniyle yabancı üllkelerin hukuki- kültürel işgalleri de vardı. Savaşı kazanan müttefik devletler,  imzalanan Mondros Mütarekesi ile güvenliklerini tehdit edecek bir durum olduğunda herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkını elde etmişti ama onlar işgale fiilen başlamıştı bile…

İtilaf devletlerinin donanmaları İstanbul’daydı. Adana Fransız,  Urfa, Antep,  Maraş, Merzifon Samsun İngiliz, Antalya, Konya İtalyan işgali altındaydı. Düşman askerlerine Hıristiyan azınlık da destek veriyordu.  

OSMANLI ÇAĞIRDI-

Mustafa Kemal daha 1905’te kurmay yüzbaşı iken “Asıl mesele yıkılmak üzere olan imparatorluktan bir Türk devlet çıkarmak, Türklerin çoğunluk olarak yaşadığı topraklarda bir Türk devleti kurmak”   görüşündeydi. 

1919 ‘a gelindiğinde mücadele için Anadolu’ya gitme yollarını düşünen Mustafa Kemal , tam bu dönemde Samsun’a gönderilmek üzere İstanbul’a çağrıldı: Ordu Müfettişi olacaktı. 

Çünkü Samsun’da karışıklık çıkaran Rum ve Ermeni çetelerine karşı  Teğmen Hamdi ve komutasındaki askerlerin dağa çıkarak milis kuvvetleriyle birleşmesi İngilizleri  rahatsız etmişti. Osmanlı’ya Nota vererek önlem alınmasını isteyen İngilizler aksi takdirde mütarekenin 7. maddesi gereği işgal edeceklerini bildirmişti.  

Zaten var olan İngiliz işgaliyle cesaretlenen Pontus çetecileri Müslüman halka tecavüz ve saldırı yaparken İngilizler ise Türk ahalinin Samsun’da Hıristiyanları öldürmek için silahlandığını söylüyordu. 

Mustafa Kemal’in bölgeye gönderilme nedeni buydu!

DÜŞMAN DONANMASI ARASINDA-

Adana’dan trenle İstanbul’a gelen Mustafa Kemal yaveri Cevat Abbas’la askeriyeye ait köhne Kartal İstimbotu ile karşı kıyıya geçerken İstanbul Limanı düşman savaş gemileriyle doluydu. Güverteden bu manzarayı gören Mustafa Kemal’in ince dudaklarından tarihe geçen ‘Geldikleri gibi giderler!’  sözü döküldü.

Bunu duyan Cevat Abbas, “Size nasip olacak. Siz bunları kovacaksınız paşam!” dedi.

Gülümseyen Mustafa Kemal’in gözleri daldı.  Daha sonraları Bolu Milletvekilliği de yapacak olan Abbas anılarında bunu şöyle anlattı:

  ” Aziz başının içinde biçimlenmeye başlayan yurdu kurtarma planlarını bir an için yeniden geçiriyor gibi daldı.  Sonra ‘Bakalım’ dedi.

YILDIZ’DA PADİŞAHLA-

Görevlendirilmek üzere gittiği Yıldız Sarayı’nda Padişah Vahdettin’le görüşen Mustafa Kemal, bu ziyareti sonraları şöyle anlattı:

“Sarayın ufak salonunda adeta diz dize denecek kadar yakın oturduk. Salonun Boğaziçi’ne açılan penceresinden gördüğüm şuydu; Birbiri hizasında düşman zıhlıları. Bordolarındaki toplar sanki Yıldız Sarayı’na doğrulmuş! “

Vahdettin “Şimdiye kadar çok hizmet ettin . Asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden önemli olabilir. Paşa devleti kurtarabilirsin” deyince Mustafa Kemal de “Elimden gelen hizmeti esirgemeyeceğime lütfen güveniniz” yanıtı verdi.  Padişah da ‘Muvaffak olunuz” dedi

Ulu Önder’in 9. Ordu Kıtaları Müfettişliğine 5 Mayıs 1919 tarihinde tayini çıktı. Hemen gitmesi isteniyordu

Mustafa Kemal’in Samsun’a hareketinden bir gün önce 15 Mayıs 1919 da İzmir’in kanlı biçimde işgal edilmesi ülkede yası artırmıştı. Mustafa Kemal’in 3 günlük vapur yolculuğundan sonra 19 Mayıs 1919’da Samsun’da Anadolu’ya ayak basmasıyla Kurtuluş Savaşı da başlamış oldu.

İNGİLİZ RAHATSIZLIĞI-

 Mustafa Kemal, İstanbul’dayken yakın arkadaşlarıyla görüşmüş, fikirlerini almıştı ama yapmak istediklerini herkesle paylaşmamıştı. Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişliği ile görevlendirilirken kendisine verilen talimatname yerine Samsun’da kendi fikirlerini uyguladı. 

Halkla görüştü,  mütareke gereği itilaf kuvvetlerine teslim edilmesi gereken silahların sivil milislere verilmesini sağladı. Direnişi yurt sathına yaydı.

Ancak istihbarat edinen İngilizler’in  verdiği yeni Nota üzerine 8 Haziran 1919 tarihinde Mustafa Kemal maiyetiyle birlikte İstanbul’a geri çağrıldı.  Mustafa Kemal, kömür ve benzinlerinin olmadığını söyleyerek çağrılma nedenini öğrenmek için zaman kazanmaya çalıştı. Daha sonra nedenini öğrenen Mustafa Kemal,  ‘İstanbul’a geri dön’ çağrısına uymaması ve Amasya Genelgesini yayımlaması üzerine “Mustafa Jemal Paşa, büyük bir asker olmakla beraber, zamanın siyasetini kavrayamadığı için bütün gayret ve çabalarına rağmen memuriyetinde başarılı olamamıştır” denilerek azledildi. 8-9 Temmuz 1919 tarihinde de görevine son verilen Ulu Önder aynı gün istifa etti.

Atatürk 5 Ağustos 1921 ‘de Başkomutanlık yetkisi verilene kadar mücadelesini sivil yürüttü. 

Artık 24 Temmuz 1923 tarihinde  Lozan Antlaşması imzalanacak , düşman geldiği gibi gidecekti.

Zeynep Nurten UZER