Günde ‘8 saat çalışma’ koşuluyla harekete geçen işçilerin birleşerek hak aradıği gün olan 1 Mayıs, aradan geçen 139 yıla rağmen hala tam bir coşkuya kavuşamadı. Dün de İstanbul’daki kutlamalar, Taksim meydanı mücadelesiyle gölgelendi.
Sanayi devrimiyle birlikte kadınların hatta 5 yaşındaki çocukların dahi 15-16 saate varan ağır koşullarda çalıştırılması o dönem dünyada işçi hareketini başlatmıştı. İşçiler bir günde ‘8 saat çalışma, 8 saat uyuma, 8 saat de kendine zaman ayırma’ hedefindeydi. 1800’lü yıllarda çalışma süresini günde 10 saate indiren yasalar başta ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde kabul edilse de uygulamaya geçemiyordu.
1 Mayıs 1886 ‘da Amerikalı işçiler konfederasyon liderliğinde iş bırakma eylemi yaptı.
–SİYAHİ ve BEYAZLAR–
Dünyada siyahilerin ve bayazların örgütlü birlikte olduğu bu ilk eyleme 500 bini aşkın işçi katıldı. “Azalan saatler artan ücretler” gibi sloganlarla yapılan genel grev olaysız bitti.
Ancak,
Şikago’da tarım makineleri fabrikası McCormic işçileri de birkaç aydır grevdeydi. 3 Mayıs’ta fabrika işçilerine destek vermek için tekrar harekete geçen işçilere polis müdahale edince çıkan olaylarda 6 kişi öldü. Bunun üzerine 4 Mayıs’ta binlerce işçi tarihi Haymarket alanında toplandı. Ama bombalı provokasyonla eylem daha da kana bulandı. Çok sayıda işçi ile 7 polis öldü. Yargılama sonucu 4 işçi idam edildi.
Bu olayın 1 Mayıs’ın miladi kabul edilip edilmemesi çeşitli kesimlerce farklı yorumlanıp tartışılsa da Haymarket Olayı, tarihteki yerini aldı.
–1890’DA KABUL OLDU–
1889’da Paris’te toplanan 2. Enternasyonal’in 1. kongresinde 1 Mayıs 1890’da meydanlarda toplanma çağrısı yapıldı. Bunun büyük başarıya ulaşması üzerine ertesi yıldan itibaren gelenekselleşti. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü oldu.
1917 Ekim devrimi sonrası Rusya’da 8 saatlik çalışmanın etkisi ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) kurulmasıyla 8 saatlik çalışma genel kabul gördü.
–AMELE BAYRAMI-
Halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşan Osmanlı’da ise 1839’da Tanzimat’ın ilanı ve sanayileşmenin başlamasıyla işçi sınıfı giderek arttı. İlk örgutlü yapı Tophane işçilerinin 1894’te gizlice kurduğu Osmanlı Amele Cemiyeti oldu ama Sultan 2. Abdülhamit karşıtı cemiyet kapatıldı.
1908’de 2. Meşrutiyet’in ilanıyla sosyalist örgütlenme Balkanlar’da çoğalınca Osmanlı’da ilk 1 Mayıs kutlaması 1909’da Üsküp’te yapıldı. Ardından 1911’de Selanik’te alanlara çıkan işçiler ertesi yıl da İstanbul”da Pangaltı’da biraraya geldi.
1913’te Osmanlı’da 1 Mayıs’a yasak geldi.
1921’de işgal kuvvetlerinin yasaklarına rağmen tersane işçileri gösteri yapıp Kasımpaşa’dan Şişli’ye kadar yürüdü.
İstanbul’da 1923’te askeri fabrika, demiryolu, tramvay, gazhane, tütün işçileri “yabancı şirketlere el konulsun, 8 saatlik işgünü, hafta tatili , sendika grev hakkı” talepleriyle eylem yaptı. 1924′ te 1 Mayıs Amele Bayramı olarak kabul edildi.
Ama bu sadece o yıl için gerçekleşti. Çıkan olaylar üzerine kitlesel kutlamalar Takrir-i Sükûn Kanunu ile yine yasaklandi.
Ta ki 1935’e kadar.
–AMELE GİTTİ BAHAR GELDİ-
1935’te 1 Mayıslar Bahar Bayramı oldu. İşçiler o gün izinli sayıldı. 1951’den itibaren o gün işçilere yarım yevmiye ücret (mesai) kabul edildi. 1956’da tam yevmiye ödenmesiyle ilgili kanun çıktı.
9 Temmuz 1961 tarihli Anayasa ile ‘Sendikalaşma ve grev hakkı’ güvence altına alınınca Cumhuriyetin ilk kitlesel mitingi yapıldı ama o zaman da Taksim’de toplanmaya izin verilmedi. Bunun üzerine miting 31 Aralık 1961’de Saraçhane’de yapıldı.
–1976 ‘DAN KANLI 1977’YE-
1 Mayıs, 1976 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) öncülüğünde Taksim Meydanı’na taşındı. 400 bin işçi ‘genel grev hakkımız, söke söke alırız” sloganları ve o dönemin yargılamalarına dayanak olan, örgütlenme ve fikir hürriyetini kısıtladığı gerekçesiyle karşı çıktıkları (bu maddeler 1991’de kaldırıldı) TCK’nın 141 ve 142’nci maddelerini protesto eden pankartlarla yürüdü. Böylece bahar bayramı artık işçi bayramı coşkusuna döndü.
Sağ sol çatışmaları ve siyasi istikrarsızlıkların yanı sıra sendikalardaki fraksiyon kavgalarıyla gerilen ülkede bir sonraki 1 Mayıs, provokasyonla kana bulandı.
1977’de pankartlar eşliğinde halaylarla Taksim’de yapılan kutlama akşam gruplar arasında çıkan kavgalarla bozuldu. Nereden geldiği belli olmayan kurşunun yarattığı panikle insanlar kaçıştı. Tam bir arbedenin yaşandığı olayda Kazancı Yokuşu’nun bir kamyonla kapatılmış olması insanların birbirini ezmesine neden oldu. 28 kişi ezilerek, 5 kişi kurşunlanarak, 1 kişi polis panzeri altında kalarak öldü. Yüzlerce kişi de yaralandı. 14 yıl süren yargılamada olayın failleri bulunamadı. Bu olay 1980 darbesinin nedenlerinden biri olarak gösterildi. 1 Mayıs, darbe döneminin Milli Güvenlik Komitesi tarafından tatil olmaktan çıkarıldı.
1 Mayıs yıllar sonra 2009’da Emek ve Dayanışma Günü kabul edildi.
Ama 2010 -2012 arasında Taksim’ de yapılan kutlamalar halen tekrarlanamıyor.
Abd’de sosyalist harekete bağlanan Haymarket olayınin etkisiyle emek ve dayanışma gününün 1 Mayıs yerine eylülde yapılmasına benzer şekilde bizde de Taksim yerine başka mekanlara izin veriliyor.
–TAKSİM MÜCADELESİ–
BBC’ye konuşan kent tarihçisi Prof.Dr. Murat Güvenç, Osmanlı döneminde Topçu Kışlası’nın bulunduğu Taksim’in halen merkezi otoriteyi temsil ettiğini vurguluyor ve Taksim’in iktidar için ‘iktidarıni koruma’, muhalefet için ise ‘iktidara meydan okuma yeri’ halinde olduğuna dikkat çekiyor.
Nurten Zeynep UZER