Bir çalışma, her gün aspirin almanın 65 yaş üstü kişilerde tip 2 diyabet riskini azaltabileceğini öne sürüyor.

0

Bir çalışma, her gün aspirin almanın 65 yaş üstü kişilerde tip 2 diyabet riskini azaltabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, bulgularının daha fazla çalışmayı hak ettiğini ancak ilacın düzenli kullanımına ilişkin mevcut tıbbi rehberliği değiştirmediğini söylüyor.

Sonuçlar, 8.000’den fazla kişiye günlük 100 mg’lık bir doz verilirken, diğer 8.000 kişiye ise plasebo verildikten sonra geldi.

Katılanların tümü 65 yaşın üzerindeydi; kalp-damar hastalıkları, demans ve fiziksel engelleri yoktu.

Azalan risk, dört yılı aşkın bir takip süresinden sonra kaydedildi.

Araştırmacılar, bulguların daha fazla çalışmayı hak ettiğini söyledi ancak bunların yaşlı insanlar için aspirin kullanımına ilişkin mevcut yönergeleri değiştirmediğini vurguladı.

NHS, her gün 75 mg aspirinin yüksek risk altındaki kişilerde felç ve kalp krizlerini önlemeye yardımcı olabileceğini ancak yalnızca doktor tavsiyesi üzerine alınması gerektiğini belirtiyor.

Araştırma, Monash Üniversitesi’nin Melbourne’daki halk sağlığı okulundan Profesör Zoungas tarafından yürütüldü.

Bu, 100 mg aspirinin yaşlı insanlar için yararlı olmadığını ve kanama riskinde artışa yol açtığını ortaya koyan 2018 tarihli bir çalışmanın devamı niteliğindeydi.

Yardım kuruluşundan Dr. Faye Riley, “Günlük aspirin kullanımının diyabetli kişilerde ve diğer kişilerde potansiyel olarak ciddi kanama riskini artırdığını biliyoruz” dedi.

“Bu nedenle, yalnızca doktorunuz tavsiye ederse günlük düşük dozda aspirin almanızı öneriyoruz ve onlar sizin için tam olarak hangi dozun uygun olduğunu belirtecekler.”

Dr Riley, diyabet riskini azaltmanın en iyi yolunun sağlıklı kiloyu korumak, dengeli beslenmek ve daha fazla fiziksel aktivite yapmak olduğunu söyledi.

The Lancet Diabetes and Endocrinology dergisinde Haziran ayında yayınlanan bir araştırmaya göre, 2050 yılına kadar yaklaşık 1,3 milyar insan (mevcut sayının iki katından fazla) diyabet hastası olabilir.

Durum “zamanımızın en büyük halk sağlığı tehditlerinden biri” olarak nitelendiriliyor.