DİL VE “LAL” OLMA HALİ

0

 DİL VE “LAL” OLMA HALİ

Dil, özgürlüğün sözlü ve yazılı halidir.

 “ Türk dili, Türk Ulusu’nun yüreğidir, beynidir”
Mustafa Kemal Atatürk

Adına ‘’zihin’’ dediğimiz akıl ve anlama yeteneği doğuştan sahip olunacak bir şey değildir.
Sonradan edinilen her şeyin bileşkesidir. İnsanın doğuştan gelen bir fikri de yoktur.
Ancak insanın doğumdan, doğurandan gelen bir vazgeçilmezi vardır ki; kimliğidir, aidiyetidir, dünyasıdır. İnsan onu değil, o insanı yaratır…
Şimdilik insanın ve evrenin sınırlarını belirler, insanlık tarihi ile yaşıttır.
Sadece içsellik ifade etmez. Evrenimizde sekiz milyar insanın iletişimini sağlayan sekiz bine yakın hazine vardır. Bu, sekiz bin kültür, sekiz bin farklı dünya demektir.
Ve insanlığın iç sesinin yansıması, tercümesidir…

Özgürce kullanılmazsa kaybolur gider. O özgür değilse, kullanan da özgür değildir.
Evrenseldir. Yazılı tarih, milat öncesi tablet ve anıtlarıyla onunla başlamıştır. Günümüzden 1400 yıl evvel gerçekleşen ‘’Medine Sözleşmesi’’, 800 yıl evvel gerçekleşen ve anayasalara temel teşkil eden ‘’Magna Carta’’ onun gücüdür. Dünya klasikleri artık hepimizindir.
Yaşar Kemal’i, Nazım Hikmet’i, Mehmet Akif’i, Sabahattin Ali’yi, Fakir Baykurt’u, Atilla İlhan’ı,  Necip Fazıl’ı, Sezai Karakoç’u, Cemal Süreyya’yı, Turgut Uyar’ı ve bugün basılmış olan yüz milyonun çok üstünde yazılı eseri ona borçluyuz. Kimse alacağını istemiyor, koruyabilelim yeter!

Aklımın erdiğince sözlü ve yazılı ‘’Dil’’in gücünü anlatmaya çalıştım.
Kaybedilirse;
Öğrenmeden,
Sorgulamadan,
Tartışmadan,
Anlaşma ve uzlaşmadan,
Kimliklerin varlığından,
Ve nihayet ulusun gerçek yurdundan bahsedilemez.

Her şeyi bozan da, Ruhi Su gibi tepki veren de insan.
Dil; çok narin, kırılgan ve kuralları olan tarihi bir emanet.
İhanet etmeyelim !…

Ağaç demiş ki baltaya
Sen beni kesemezdin ama
Ne yapayım ki sapın benden
Bak şu ağacın bilincine sen
Ölen ben, öldüren benden.

26 Eylül 2022 Pazartesi günü Dil Bayramı.
Bize ait, bizim dilimizin bayramı.
Ne duygu yüklü bir tarif yapmış Yaşar Kemal;
‘’Türkçe ağzımda anamın ak sütü gibidir’’
Hiçbir dil inkâr edilemez. İnsanın en büyük özelliği bir dile sahip olmasıdır. Ve her çocuk annesi ile anlaşabildiği dilde konuşma özgürlüğüne sahiptir.

Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun Merkez Kurulu toplantısına başkanlık ederken. Ankara 4 Ocak 1933

Annenin ak sütü ne kadar değerli ise, dogmalardan etkilenmeden sadece bilim ve akıl ile oluşan özgür düşünceler de o kadar değerlidir.
Ancak aktarılmayan hiçbir şeyin değeri ölçülemez, toplumsal yararından bahsedilemez.
Düşüncenin hapsi ,”Lal” olma halidir. Çünkü insan, düşünceleri ile konuşur.
Dil, özgürlüğün sesli ve yazılı halidir.
İnsan için ve insanda kalmak için en değerli vazgeçilmezimizdir.

Asırlardır konuşulan, konuştukça zenginleşen ve gelişen bir yapının sahibiyiz.
Çok şükür emperyal bir dilimiz yok. Koskoca Amerika Kıtası’nda İngilizce, İspanyolca ve Portekizcenin varlığı, dil üzerinden de olsa, o dili konuşan uluslara olumsuz bir göndermedir.
Adı sonradan Türk Dil Kurumu olan ve bir sürü badire atlatan teşkilatın ilk toplantısının üzerinden tam doksan yıl geçti.  Onun sevinci ve mutluluğu içindeyiz.
Hepimize kutlu olsun…

Saygı sevgi ve inançla,

Kemal YALNIZ/İktisatçı

Kemal YALNIZ/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 25 Eylül 2022

 

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here