Bildiğimizi unutturmak!

0

Bildiğimizi unutturmak!

Yaşamda kendi beceri ve yaratıcılığınızı ortaya en iyi koyacağınız hangi yeteneğiniz varsa o alanda çalışmalısınız…
Bilimsel yenilikler ve kattığınız özellikler söz konusu olabilir…
Ancak, geniş ilgi alanı olan bir sunumda dikkatli olmak zorundasınız.
En yakın olandan tepki ve engel gelen bir gezegende yaşıyoruz; özellikle hazır olarak bir başarıyı takdim şansı buluyorsanız…

Karşı duruş ile yıkıcılık arasındaki farkı hassas biçimde de değerlendirmelisiniz!
Hani omuzlardan yere kapaklanmak gibi terslikleri de probleme dahil etmek lazım..
Topluma mal olan birliktelikler çoğu kez bir takım veya gurup başarısıdır.
Kimi zaman kol kola girilerek; kimi zaman da üstüne basılarak kazanılır.

Ben kendi alanımda çok saf kaldım!
Herkesi dost sandım!
Fikir ve beceri hırsızlarına önlem almadım.
Başarının takdir edileceğini umdum…
Çünkü, aldığım aile ve okul eğitimim, çağımızın gerçekleri ile örtüşmedi!
‘Olsun’ diyerek ben yolumu hiç değiştirmedim. Başarılar beni şımartmadı…
Bulunduğum çevrede topluma yararlı olan vicdani her gerçeğe sarıldım.
Kendi adıma yanlışım varsa doğrusunu yakalamak için kendimi restore ettim.
Şunu gördüm: Eğer bir konuda çok başarılı isen düşmanın karşında örgütlenerek yıkıcı olabiliyor. Hem de acımasızca…O zaman sağlam ve güçlü iradelere ihtiyaç var. Bu anlamda kendi konunuzu iyi bileceksiniz ve pozitif verilerle kanıtlayacak ve hiç ödün vermeden yola devam edeceksiniz.

Bazen canlı olarak kendimizi sınamadığımız için psikoloji, felsefe ve sosyolojiden uzak sadece çıkara odaklanabiliyoruz. Bu yanlış! Hepimizin her zaman en parlak ve sonra da daha başarılı olana yardım süreçlerimiz olmalıdır. Bu anlamda özelikle futbol ve spor alanında dikkatten kaçan bir gerçek var: Rekorlar ve şampiyonluklar.

Hep daha çok ve daha başarılı olmak adınadır çalışma. Şimdi düşünelim toplumumuzun en sevdiği spor dalı futbol olsa da; dünya envanterinde dikkat çeken başarımız azdır.
Milli takımda-özenilen günlerimde- Spor Akademisinde öğretim görevlisi iken ve de mesleki anlamda gençlerin sahiplenilmesi için-ki, hala öyleyim-mücadele verir ve ülkeme bunu kanıtlarken 880 imzalı bir meslektaş gurubunun Spor Akademili gençlere sahip çıktığımdan şikayetçi olduklarını ve görevden alınmam için başkana dilekçe verdiklerine şahit oldum!
Oysa benim eğitim kadromda görev alanlar böyle bir ayrıcalık yaşamıyorlar, birlikte örnek olarak çalışıyorlardı. Oysa daha sonra belgesi olmayan ve başka kişilerin gölgesinde görev sürdürenlere şahit olduk.

Ben bilgi, yetenek ve eğitime çok önem veren yapım nedeniyle hep namlunun ucunda kaldım!
Artık bu anlamda bir talebim yoktur.
Ama Futbolda ki endüstriyel yapı kendi gençlerimizin unutulmasına karşıyım.. Ve tabii olarak da kızaktayım!
Ama bildiğimi unutmadım ve daha çok üstüne koyuyor ve Futbol tiyatrosunu da görüyoruz!

Siz görmediniz mi ?

Adnan DİNÇER/Futbol İnsanı-Tek. Direktör-Akademisyen-Yazar

 

Adnan DİNÇER/kentekrani

Youtube Abone Olmak İçin Tıklayınız

www.kentekrani.com 18 Ocak 2022

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here