İlk romantik öpücük ne zamandı? Bunu söylemek imkansız, ancak bir çift araştırmacı, bir öpücüğün en eski kaydını bin yıl geriye aldı.
Daha önce, öpüşmenin bilinen en eski kaydı MÖ 1500 civarında Hindistan’da bulunmuştu.
Ancak Science dergisinde yayımlanan bir araştırma , Mezopotamya’da en azından MÖ 2500’e kadar uzanan romantik öpüşme kayıtlarına işaret ediyor.
Danimarka’daki Kopenhag Üniversitesi’nde antik Mezopotamya tıbbı araştırmacısı ve makalenin ortak yazarı Dr. Troels Pank Arbøll, “Bugünkü Irak ve Suriye sınırları içinde, Fırat ve Dicle nehirleri arasında var olan erken insan kültürlerine verilen ad olan antik Mezopotamya’da, insanlar kil tabletler üzerine çivi yazısıyla yazıyorlardı” diyor.
“Bu kil tabletlerden binlercesi günümüze kadar ulaşmıştır ve bunlar, öpüşmenin eski zamanlarda romantik yakınlığın bir parçası olarak kabul edildiğine, tıpkı öpüşmenin arkadaşlıkların ve aile üyelerinin ilişkilerinin bir parçası olabildiği gibi, açık örnekler içermektedir.
“Bu nedenle öpüşmenin yalnızca belirli bir bölgede ortaya çıkan ve oradan yayılan bir gelenek olarak değerlendirilmemesi, aksine birkaç bin yıl boyunca birçok antik kültürde uygulandığı görülmektedir.”
Araştırmacılar, makalelerinde, arkadaşça ve ebeveyne özgü öpüşmenin insan kültürleri arasında evrensel olduğunu, ancak romantik veya cinsel öpüşmenin çok daha az yaygın olduğunu söylüyor.
Bununla birlikte, bazı Mezopotamya metinlerinde bu uygulamanın romantik bir şekilde, özellikle evli çiftler arasında gerçekleştiği açıkça anlatılmaktadır.
Araştırmacılar makalelerinde, “Mevcut binlerce çivi yazısı metnini göz önünde bulundurduğumuzda, romantik-cinsel öpüşmenin tanımlandığı nispeten az örnek var. Buna rağmen, öpüşmenin antik çağlarda romantik yakınlığın sıradan bir parçası olarak kabul edildiğini gösteren açık örnekler var,” diye yazıyorlar.
Makaleye göre, “özellikle açıklayıcı” olan iki Mezopotamya kaynağı var ve bunların ikisi de MÖ 1800 civarına ait.
Yazarlar, “Biri, evli bir kadının başka bir adamın öpücüğüyle neredeyse baştan çıkarıldığını, diğeri ise bekar bir kadının belirli bir adamla öpüşmekten ve cinsel ilişkiye girmekten kaçınacağına yemin ettiğini anlatıyor” diye yazıyor.
Bu, evli çiftler arasında yapılmadığı takdirde öpüşmenin hoş karşılanmadığını gösteriyor.
Araştırmacılar, 2022 tarihli bu makale gibi önceki çalışmaların , Hindistan’da öpüşmenin kökeninin herpes (HSV-1) gibi bazı virüslerin yayılmasıyla bağlantılı olabileceğini öne sürdüğünü belirtiyor.
Ancak öpüşmeye dair daha eski kayıtlar ve herpes benzeri virüslere dair daha eski kayıtlar bulunduğundan, araştırmacılar hikayenin o kadar basit olmadığını düşünüyor.
Birleşik Krallık’taki Oxford Üniversitesi ve Danimarka’daki Aalborg Üniversitesi’nde araştırmacı olan ortak yazar Dr. Sophie Lund Rasmussen, “Öpüşme uygulaması çeşitli antik toplumlarda yaygın ve yerleşik olsaydı, öpüşmenin patojen bulaşması açısından etkileri muhtemelen az çok sürekli olurdu” diyor.
COSMOS, Ellen Phiddian
