3I/ATLAS olarak bilinen nesne, yakın zamanda güneşin kavurucu geçişinden tamamen sağlam bir şekilde kurtulmayı başardı; hiçbir doğal kuyruklu yıldızın başaramayacağı bir şey.
Harvard Üniversitesi’nden bir profesör, insanların ziyaretçinin kökeni hakkındaki gerçeği, 29 Ekim’de Güneş’e en yakın noktaya ulaştığında, erimeye başlaması ve etrafında büyük bir toz bulutunun oluşması gerektiğinden öğreneceklerini söylemişti.
Ancak son veriler, 3I/ATLAS’ın hala tek, parlak bir nesne olduğunu, parçalanmış veya enkaz bulutu bulunmadığını ortaya koydu ve bu durum Loeb’in nesnenin Güneş etrafında manevra yapan bir uzaylı ana gemisi olabileceği yönündeki teorisini daha da güçlendirdi.
Gökbilimciler David Jewitt ve Jane Luu, paramparça olmuş bir yığın yerine, iki yöne doğru uzanan, biri güneşe doğru, diğeri güneşten uzağa bakan, bulanık bir gaz zarfı olan parlayan bir koma ile çevrili sağlam bir cisim buldular.
İspanya’daki Nordic Optik Teleskobu tarafından çekilen yeni görüntüler, 3I/ATLAS’ın, artık ev yıldızımızdan uzaklaşıyor olmasına rağmen, hâlâ Güneş’e doğru bakan gizemli bir “anti-kuyruk”a sahip olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, bunun bir optik yanılsama olabileceğini öne sürdü.
Loeb’in 3I/ATLAS’ın teknolojik bir kökene sahip olduğu yönündeki teorisi bilim camiasında birçok kişi tarafından dikkatle incelendi.
Dünya genelindeki gökbilimciler, temmuz ayında keşfedilen cismin, bizimkinden çok farklı koşullar altında oluşmuş, uzak bir güneş sisteminden gelen, alışılmadık kimyasal yapıya sahip bir kuyruklu yıldız olduğunu savunuyorlar.
UFO’lar ve uzaylılarla ilgili raporları araştıran ABD Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi’nin başkanı olan Florida Kongre Üyesi Anna Paulina Luna, 3I/ATLAS hakkında toplanan bazı bilgilerin hala kamuoyundan gizlendiğini söyledi.
Luna, Pentagon tarafından yıldızlararası nesneye ilişkin gizli bilgilere erişiminin engellendiğini açıkladı ve ayrıca ABD istihbarat topluluğu üyelerinin 3I/ATLAS gerçeğinin ortaya çıkmasını aktif olarak engellediğini iddia etti.

