Taksim Sanat, Kanadalı fotoğrafçı ve film yapımcısı Christopher Herwig’in “Sovyet Otobüs Durakları” sergisine ev sahipliği yapıyor.
Sovyetler’in dağılmasıyla otobüs duraklarının inşası sona ermiş; ancak duraklar hâlâ işlevini koruyor.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) döneminden kalan ve çoğu 1960’larda ve 70’lerde inşa edilen otobüs duraklarını konu alan çalışma, sıradan görünen yapıların nasıl birer kamusal hafıza nesnesine dönüştüğünü gösteriyor.
Fotoğraflar, geçmişin mimari ideallerinden çok, bugünün sessiz tanıklığına odaklanıyor.
Herwig yalnızca otobüs duraklarını fotoğraflamıyor, bu yapıların mekânlarla ilişkisini de inceliyor. Durakların çoğu, yerel ustaların ve isimsiz mimarların elinden çıkmış yapılar; anonim üretimin içindeki özgün yaratıcılığı görünür kılıyor. Otobüs durakları burada işlevinden çok daha fazlası olarak izleniyor. Her otobüs durağı, o bölgeye ait özellikler taşıyor: Özbekistan mozaikleri, Ermenistan’ın taş mimarisi, Kırgızistan’ın yurt biçimli durakları, Ukrayna’nın seramik süslemeleri… Bazı duraklar sade geometrik yapılardan oluşurken, bazıları heykelsi ve deneysel biçimlere sahip; Herwig’e göre bu çeşitlilik, mimarinin dönemin ideolojisiyle kurduğu ilişkiyi de gösteriyor.
Film, yalnızca yapıların fotoğraflarını değil, onların bugüne ulaşan sessiz hikâyelerini de anlatıyor. Bu çalışma ve belgesel, aynı zamanda “Bir kent nasıl korunur?” rehberi görevi görüyor. Yıkılmaya terk edilen bir otobüs durağı bile, bir dönemin kültürel üretimini, estetik anlayışını ve kamusal aidiyet hissini taşıyor. Her durağın ardında yerel hafızanın izleri var.

