Bilim insanları, ağzınızda yaşayan aynı bakterilerin her zaman orada kalmadığını keşfetti.
Kan dolaşımınıza sızabilir, atardamarlarınızdaki yağlı plakların içine saklanabilir ve dünyadaki en yaygın ani ölüm nedeni olan kalp krizini tetikleyebilirler.
Kanayan diş etleri sadece bir rahatsızlık değildir. Her damlacık bir geçittir. Ağız bakterileri bu açıklığı ele geçirir, küçük kan damarlarına sızar ve kan dolaşımınızda bir yolculuğa çıkar.
Çoğu insan kan dolaşımını steril bir nehir olarak hayal eder. Gerçekte ise daha çok yoğun bir otoyol gibidir. Hücreler hızla akar. Hormonlar sinyaller gönderir. Ve bazen istenmeyen yolcular da bu akışa katılır.
Nereye gidiyorlar? Çoğu zaman en çok korktuğumuz yerlere. Kolesterol birikintileri zaten atardamarları daraltıyor. Bakteriler oraya yerleşebiliyor.
İleri kalp rahatsızlığı olan hastaların plaklarını inceleyen araştırmacılar, tıkanıklıkların derinlerinde yaygın ağız bakterilerinden gelen DNA’nın kaynaştığını buldular.
Bunlar egzotik türler değildi. Bunlar çürüklerden, diş eti iltihaplarından ve ağız kokusundan sorumlu olan organizmalardı.
Ağzın ayrı bir sistem olmadığı ortaya çıktı. Ağız, tıbbın onlarca yıldır göz ardı ettiği şekilde doğrudan kalbe bağlı.

