📽️EKİN GÜNDÜ/ SÖYLEŞİ /TİYATRO

0

EKİN GÜNDÜ/ SÖYLEŞİ /TİYATRO

Atay BARBUROĞLU, Sarıyer Belediye Tiyatrosunun oyuncularından Ekin Gündü ile beraberdi.

Ekin bey bize kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba, Ben Ekin. 1990 yılında İstanbul’da doğdum. İlkokul ve Lise hayatımı Sarıyer’de tamamladım ve sonrasında İstanbul Üniversitesi Ekonometri bölümünden mezun oldum. Gezmeyi, okumayı, yeni insanlarla tanışmayı, şarkı söylemeyi spor ve yürüyüş yapmayı çok severim. Beni geliştirecek, mesleğimde daha başarılı yapacak ne varsa denerim. Çok küçük yaşlardan beri çok büyük bir müzik tutkum var. 8 yaşlarında dernek gecelerinde şarkı söyleyerek tanıştım müzikle. Şimdi ise hem tiyatro oyunculuğu ve yönetmenlik yapıyor hem de oyun müzikleri besteliyorum.

Oyunculuğa ne zaman başladınız?

Tiyatro ile oyuncu olarak ilk tanışmam 2006 senesindeydi. Sarıyer Belediye Tiyatrosu’nun oyunculuk kursuna başladım. Sevgili hocam Zuhal Öztürk’ün bu konuda çok çabası vardır. Başlarda eğitimler ve müsamerelerle başladım. Hemen başladığım senenin yazında tiyatromuzun profesyonel oyununda yer alma şansı buldum bir amatör oyuncu olarak. Ve o his benim için çok özeldi. Hiç bırakmadım, hep çaba gösterdim.

Kendimi profesyonel olarak hissettiğim ilk oyun 2010 yılında Nazım Hikmet’in yazdığı İnek oyunuydu. Benim için benzersiz bir deneyimdi. 2013 yılında ise Sarıyer Belediye Tiyatrosu’nun kadrolu sanatçısı oldum.

Şimdiye kadar 36 farklı oyunda rol aldım, yaklaşık 50 farklı karakter ve tipi canlandırdım. 12 farklı oyunun müziklerini besteledim ve bu yıl itibariyle de ilk yönetmenliğimi yaptım.

2021 yılında Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali’nde Genç Yetenek ödülünü kazandım. Benim için benzersiz bir andı. Bir dizi filmde ve bir de reklam filminde oynadım.

Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?

Oyunculuk benzersiz bir tutku benim için. 17 senedir sahnedeyim, farklı farklı karakterlere ve tiplere beden verdim, ses verdim. Sahnede olmak, seyircinin nefesini yüzümde hissetmek o kadar harika ki. Bazen yaptığım bir espiriyle koskocaman bir salon kahkaha atarken, bazen ise hep birlikte hüzünleniyoruz. Oyunculuğun en güzel tarafı bu. Paylaşıyoruz seyirciyle o anı. Ve tek bir an bu, bir daha yaşanmıyor. Bu sebeple benim için çok özel. Belki de hayatta kendimi en çok mutlu hissettiğim yer.

Oyunculuğun yanı sıra müzikle de ön plana çıkıyorsunuz. Bunun hakkında neler söylemek istersiniz?

Müziğin evrenselliği beni çok etkiliyor. Bugün farklı bir dilde hüzünlü bir müziği dinlediğinizde dahi anlayabiliyorsunuz. Etkilenebiliyorsunuz. Bir şekilde müziğin de parçası olabildiğim için çok mutluyum.

8 yaşımda, dernek gecelerinde babam çalardı ben söylerdim. Müzikle böyle başladım. Lise zamanlarımda bağlama çalmayı öğrendim bu da bana diğer telli çalgıları asgari düzeyde çalmayı öğretti. Bi ara elime bir akordeon geldi, ve çok kısa bir sürede çalmaya başladım. Hiçbiri profesyonel olmamak kaydıyla 8-10 adet enstrümanım bulunmakta. Ancak işin çalma ve söyleme kısmını bir tarafa bırakıyorum. Asıl benim için önemli olan müziği yazmaktı. Yaratmak, melodileri çıkarmak. İlk olarak Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım adlı tiyatro oyunumuzda çok küçük bir besteyle başladım ve sonrasında 12 oyunun müziklerini besteledim. Yeri geldi türk halk müziği vesteledim, yeri geldi sanat müziği, yeri geldi klasik müzik. Oyun müzikleri dışında, duygusal anlarımda kendim için yaptığım besteler de oldu.

Fakat en önemli bestem Cumhuriyetin 100. Yılı için bestelediğim marştı.

Oyun yazıp aynı zamanda oynamak ve yazdığınız oyunun yönetmenliğini yapmak sizi zorluyor mu?

Oyun yazmak, şarkı bestelemek ve bunları sahnede görmek harika bir şey. Siz bir şey yaratıyorsunuz ve canlanıyor. Sahnede… Görüyorsunuz, duyuyorsunuz. Yönetmenlik ise tam bir hayal. Hepimiz zaman zaman bir sürü hayaller kurarız. Yönetmenlik ise bu hayallerin gerçek olduğu yer. Önce kafanızda kuruyorsunuz, onun filmini izliyorsunuz ve sonrasında sahneye yansıtıyorsunuz. Her biri ayrı bir keyif.

Bu işin en zor tarafı profesyonel kalabilmek.  Sahne öncesinde yaşayacağınız herhangi bir olumsuz an, sahneye yansımamalı. E haliyle bazen bizlerin de üzüldüğü durumlar veya aldığı haberler olabiliyor sahne öncesinde ancak bunu seyirciye yansıtmadan oynadığımız karakteri canlandırmamız gerekiyor. İşimizin en zor tarafı bu diyebilirim.

Haricinde yazdığını oynamak, yönetmenliğini yapmak güzel bir süreç.  O süreç içerisinde de düşünüyor ve hayal kuruyorsunuz. Sanıyorum tek zor durum da yönettiğin oyunda oyuncu olarak da yer almak. Çünkü kendiniz sahnedeyken de yönetmek zorunda kalıyorsunuz. Bu sebeple yönetmen yardımcım sevgili Kübra’nın da YÜZ sürecinde bana çok katkısı olmuştur.

İlk yönetmenliğinizi YÜZ ile yaptınız. Bize biraz bahseder misiniz ?

Cumhuriyetimizin 100. Yılı bizler ve ülkemiz için çok büyük bir önem arz ediyor. Bizim de söylemek istediklerimiz vardı. 7 arkadaş kafa kafaya verdik ve 2.5 aylık bir süreçte oyunumuzu yazdık. Öncesinde bir çok hikaye okuduk. Cumhuriyet öncesi ve sonrası karşılaştırmalar yaptık. Ve çok samimi bir metin ortaya koyduk. Sonrasında pişirdik ve sahneledik.

Samimi diyorum çünkü gerçekten öyle. Didaktik bir oyun yazmadık, kimsenin gözüne parmak sokmadık, kimseyi putlaştırmadık. Gazi Mustafa Kemal’i iç yüzünden ele aldık. Kalbini gösterdik, hislerini paylaştık seyircimizle. Oyunumuzu izleyenler, bir komutandan, bir siyasi dehadan ziyade Atatürk’ün insani yönünü görecekler. Sanatçılara, kadınlara, köylülere ve bilime karşı gösterdiği nezaketi görecekler. Halkının zor durumundaki kederini, yetiştirilen portakallarla kurulan fabrikaları, devrimlerin devamı için gösterilen çabayı görecekler.

Tüm seyircilerimizi, bu anı yaşamak için sahnemize davet ediyoruz.

Sarıyer Belediye Tiyatrosu Oyuncuları tarafından yazılan, yönetmenliğini Ekin Gündü’nün üstlendiği Cumhuriyetimizin 100. Yılı etkinlikleri kapsamında oynanan Yüz oyunu, sezon boyunca Boğaziçi Kültür Sanat Merkezinde oynanmaya devam edecek.

Yazanlar: Ayfer Bekiroğlu, Ekin Gündü, Kübra Şahin, Muhteşem Anlar, Okan Sağlam, Özden Işıltan, Süleyman Örikli

Yönetmen: Ekin Gündü

Yönetmen Yardımcısı: Kübra Şahin

Işık& Efekt: Çağrı Unan- Kübra Şahin

Dekor Tasarım: Ayfer Bekiroğlu

Dekor Uygulama: Nuran Mola

Kostüm Tasarım: Özden Işıltan

Kostüm Uygulama: Merve Çakır

Müzik Dinleme ve Arenje: Burçin Vural

Oyuncular: Ekin Gündü, Ertunç Bayram, Mehmet Çirci, Muhteşem Anlar, Okan Sağlam, Özden Işıltan, Selin Sude Aydoğdu

Biletler ücretsizdir. Sarıyer Belediyesinin internet sitesinden rezervasyon yaptırabilirsiniz.

Atay BARBUROĞLU/Yazar-Sanat Eleştirmeni

www.kentekrani.com 16 Kasım 2023

Atay BARBUROĞLU/kentekrani

Yazarın Tüm Yazıları